Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6640 Esas 2019/2663 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6640
Karar No: 2019/2663
Karar Tarihi: 27.03.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6640 Esas 2019/2663 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/6640 E.  ,  2019/2663 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalıya ait taşınmazı satın aldığını, alım satım sözleşmesi sırasında yapılan anlaşma içerisinde, taşınmazın davalı tarafından kiralanacağına ve kira bedelinin 10.000,00 TL olacağına dair hüküm yer aldığını, anlaşma davalı tarafça imzalandığı halde, davalının Ocak ayı kirasını ödedikten sonra başkaca bir ödeme yapmadığını, kiralananı kullanmaya bedelsiz olarak devam ettiğini, aylık kira bedeline karşılık gelen 20.000,00 TL kira bedelinin tahakkuk ettiği tarih itibariyle işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; belirtilen taşınmazın davacıya satıldığını ancak taşınmazın davacı taraftan hiçbir şekilde kiralanmadığını, davacı taraf ile kira sözleşmesi yapılmadığını, taraflar arasında yazılı veya sözlü bir kira sözleşmesi bulunmadığını, aralarında kiracı ve kiraya veren ilişkisinin bulunmadığını, iş kurma düşüncesi nedeni ile sadece kiralama konusunda konuştuklarını, proje hayata geçmeyince taşınmazın kiralanmadığını, iddia edilen 10.000,00 TL"nin kira bedeline ilişkin olmadığını, dükkanların boşaltılması zaman alacağından boşaltılıncaya kadar geçen süre için gönderildiğini ileri sürerek davanın reddini, davacının alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile 20.000,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacının faiz yönündeki temyiz itirazlarına incelenmesine gelince,
    Bilindiği üzere; mahkemenin, hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında açık ve tereddüte yol açmayacak şekilde karar vermesi gerekir (HMK 297). Buna rağmen, mahkemenin asıl veya yardımcı taleplerden biri hakkında, karar vermemiş olması mümkündür. Bu halde hakkında karar verilmemiş olan talep zımnen reddedilmiş sayılmaz. Çünkü, bu talep hakkında verilmiş bir karar yoktur.
    Somut olayda, davacı alacağın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş olmasına rağmen, mahkemece davacının faiz iddiasına ilişkin olarak inceleme ve araştırma yapılmamış, gerekçeli kararda bu hususa değinilmemiş, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
    O halde yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı mahkemece, davacının faiz talebi hakkında, bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde davalı için karar düzeltme yolu açık, davacı için kapalı olmak üzere, 27.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.