9. Hukuk Dairesi 2012/10252 E. , 2012/10066 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı sözleşmenin haksız feshedildiğini iddia ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve vekalet ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1086 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu 187/4.maddesine göre “4 – İkame olunan davanın diğer bir mahkemede derdesti rüyet bulunduğu iddiası,” ilk itirazlardan olup, 194. madde gereği 2. davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu derdestlik konusunu dava şartı olarak düzenlemiştir. HMK 114/ ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması gerektiği dava şartı olarak belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK 448.maddesine göre “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” 450. maddesinde “(1) 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır.” düzenlemesi mevcuttur.
Anılan düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere 6100 Sayılı HMK hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe girecektir.
1086 Sayılı HUMK döneminde açılan davalara ilişkin olarak eski kanun hükümlerinin uygulanması istisnai olarak HMK geçici 1 ve 2.maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 6100 Sayılı HMK’nın yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, ile senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz. 1086 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu dönemde usulüne uygun olarak düzenlenmiş bulunan senetler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da geçerliliklerini korur.
Kanun açıkça bir istisna getirmediğinde göre dava şartı olarak düzenlenen derdestlik müessesesinin 1086 Sayılı HUMK döneminde açılan davalarda da uygulanması gerekecektir.
Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamada bulunabilmesi için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; Dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan Kamu Düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde, hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar varolmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkemenin HMK 115 maddesi gereği dava şartı noksanlığı nedeniyle davayı usulden reddetmesi gerekir.
Bir davada derdestliğin kabul edilebilmesi için varlığı gerekli üç koşul birlikte aranır.
Bunlar: 1 - Bu davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olması; 2 - Davanın görülmekte ( derdest ) olması; 3 - Daha önce açılmış ve görülmekte olan o dava ile ikinci davanın yani bu davanın aynı olması koşullarıdır.
Her iki davanın aynı sayılması için gerekli şartlar bakımından maddi anlamda kesin hüküm ile derdestlik arasında hiç bir fark yoktur. O nedenle bu dava ile görülmekte olan başka bir davanın aynı dava olduğunu söyleyebilmek için; maddi anlamda kesin hükümdeki gibi; her iki davanın taraflarının, dava konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. İki davanın taraflarının aynı olması için tarafların her iki davada da aynı sıfatla davacı veya davalı sıfatıyla hareket etmiş olmaları gerekmez. Derdestlik itirazında dava sebebinden maksat da hukuki sebepler değil davanın dayanağını teşkil eden vakıalardır. Her iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olduğu kanısına varılırsa 1086 Sayılı HUMK 187/4 ve 194 maddeleri gereği ikinci davanın açılmamış sayılmasına, 6100 sayılı HMK 114/ ı ve 115/2 maddesine göre ise davanın usulden reddine karar verilmelidir ( H.U....nun)
Somut olayda, daha önce yargılaması yapılan ... 1. İş Mahkemesi 2002/2149 Esas ve 2004/977 Karar sayılı dosyasının incelenmesinden davacının ..., davalının ... ... 50. Yıl Lisesi Okul Koruma Derneği olduğu, mahkemece talep edilen kıdem ve ihbar tazminatı talepleri yönünden davasının kısmen kabulüne karar verildiği ancak kararın davalı derneğin kapatılması nedeniyle tebliğ edilemediği ve henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Anılan dosyada ... Bakanlığının davalı gösterilmediği karar başlığından ve dosya kapsamından açıkça anlaşılabilmektedir.
Mevcut işbu dosyamızda ise davalı olarak önceki davadan farklı olarak sadece ... davalı olarak gösterilmiştir.
Davanın taraflarının aynı olmadığı açıkça anlaşılmakla mahkemenin tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda inceleme yapması gerekirken derdestlik bulunduğu gerekçesiyle davayı reddetmesi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.