16. Hukuk Dairesi 2019/682 E. , 2019/1764 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1986-1988 yıllarında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 30.09.2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davaya dahil edilen ... tarafından temyiz edilmiştir
Mahkemece, iş bu dosya davacılarının kardeşi olan ve bu davaya katılması için dilekçe verilen ..."ın, aynı taşınmaza ilişkin olarak daha önce dava açtığı ve davacı ... tapuya tesciline karar verildiği, ancak bu kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi"nin 14.12.2012 tarih ve 2012/12226 Esas, 2012/12362 Karar sayılı ilamı ile "Uyuşmazlık konusu taşınmazın 1986 ile 1988 tarihleri arasında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığı, davacı ..."ın dava konusu taşınmaz hakkında .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 04.05.2001 tarih ve 2001/96 Esas, 2002/215 Karar sayılı dosyası ile açılan davasının reddine karar verildiği ve bu kararın 31.01.2003 tarihinde kesinleştiği, bu kapsamda davacının aynı yer için açtığı tescil davasının tescil harici bırakılma tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar Kanun"un aradığı 20 yıllık sürenin dolmamış olması nedeniyle reddedilmesi" gereğine değinilerek bozulduğu, bozma sonrası bu dosyanın Oltu Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/194 Esas numarasını aldığı, 25.12.2013 tarih ve 2013/1626 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği ve bu kararın henüz kesinleşmediği, böylelikle o dava henüz kesinleşmeden iş bu davanın açıldığı, 19.01.2007 tarih ve 2005/1 Esas, 2007/1 Karar Sayılı YİBK Kararı"nda belirtilen 20 yıllık sürenin iş bu dosya davacıları açısından da oluşmadığı, niza teşkil eden dava hakkında verilen kararın kesinleşme tarihinden itibaren 20 yıllık zilyetlik süresinin geçmediği ayrıca, davacıların mahallinde yapılan keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre dava konusu taşınmazda zilyet olmadıkları, asıl zilyedin önceki davanın davacısı olan kardeşleri ... olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Her ne kadar iş bu dosya davacılarının kardeşi olan ve yargılama sırasında davacı tarafça davaya dahil edilen ... tarafından, yukarıda da bahsedildiği gibi aynı yer hakkında ilk olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde 2001/96 Esas sayılı dosyasında dava açılmış ve mahkemece, kadastro tespitlerinin kesinleştiği 15.04.1988 tarihinden dava tarihi 04.05.2001 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle ret kararı verilmiş ve karar 31.03.2003 tarihinde kesinleşmiş ise de, anılan dosyada davacı ... irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kendi adına tescil talebinde bulunduğuna, yine daha sonra açtığı ve mahkeme gerekçesinde bahsi geçen ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/31 Esas, 2011/153 Karar sayılı dava dosyasında da aynı nedenle kendi adına tescil talebinde bulunduğuna, bir başka ifade ile tereke adına bir talepte bulunmadığına ve iş bu davanın tereke adına taleple açılmış olmasına göre, ...’ın açtığı ve aynı taşınmaza ilişkin olan önceki tescil davalarının, talep sonuçlarının farklı olması nedeniyle davacılar yönünden zilyetlik süresini nizaya ve fasılaya uğrattığından söz edilemez. Kaldı ki, ...’ın açtığı davalarda yapılan keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar, taşınmazın evveliyatının...ve iş bu davacıların babası olan ...’den geldiğini beyan ettiklerine göre, ...’ın taşınmazdaki -mahkemece de kabul edilen- zilyetliğinin tereke adına olduğu kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, ve üçlü ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve dosyada yer alan krokiye göre taşınmazın sınırlarında ...Çayı bulunduğundan jeolog bilirkişisi refakate alınarak mahalinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya ne zaman başlanılıp tamamlandığı, tamamlandığı tarihten iş bu davanın açıldığı 30.09.2013 tarihine kadar Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine streoskopik yöntemle inceleme yaptırılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte başlanıp tamamlandığını, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı ve sınırındaki taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla raporlarda belirtilen hususların somutlaştırılması için, taşınmazı ve çevresini tüm yönleriyle gösterecek şekilde yakın plan fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli; jeolog bilirkişiden çekişmeli taşınmazın yahut bir bölümünün dereden kazanılıp kazanılmadığı, dere yatağında bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; gerektiğinde TMK’nın 713/4-5. maddesi gereğince yasal ilanlar yapılarak üç aylık ilan süresinin dolması beklenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.