18. Ceza Dairesi 2018/7568 E. , 2019/3499 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan sanık ... Çiftçi’nin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 123/1 ve 62/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hakaret suçundan beraatine dair (Kapatılan) Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/03/2011 tarihli ve 2010/1325 esas, 2011/324 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içinde Antalya 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/04/2016 tarihli ve 2016/196 esas, 2016/319 sayılı ilamına konu trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediğinden bahisle, 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 123/1 ve 62/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/02/2017 tarihli ve 2017/23 esas, 2017/170 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/11/2018 gün ve 2018/88975 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “1-(Kapatılan) Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/03/2011 tarihli ve 2010/1325 esas, 2011/324 sayılı kararının gerekçe kısmında; sanığın üzerine atılı hakaret suçunu işlediği hususunda mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur dendiği halde, hüküm kısmında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan 5237 sayılı Kanunun 123/1 ve 62/1-2. maddeleri gereğince cezalandırılmasına ve hakaret suçundan beraatine karar verildiği, Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan hükmün açıklanmasına ilişkin yargılama sonucunda verilen kararın gerekçe kısmında ise, sanığın müştekiye orospu diyerek hakaret ettiği, sanığın deneme süresi içinde yeni suç işlediği sabit olmakla hükmün açıklanmasına karar vermek gerektiği belirtildikten sonra, her ne kadar sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 125/1. maddesinden hüküm kurulması gerekli ise de, açıklanması geri bırakılan hükümde kişinin huzur ve sükununu bozduğu belirtilip, sanığın 5237 sayılı Kanun"un 123/1, 62 ve 52. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğinden açıklanması geri bırakılan hüküm fıkrası değiştirilemeyeceğinden eski hükmün aynen açıklanmasına karar vermek gerekmiştir denilerek hüküm fıkrasında sanığın kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan 5237 sayılı Kanunun 123/1 ve 62/1-2. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesinde,
2- (Kapatılan) Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/03/2011 tarihli ve 2010/1325 esas, 2011/324 sayılı kararının gerekçe kısmında sanığın üzerine atılı hakaret suçunu işlediğine dair kanaat oluştuğu şeklinde yazıldığı halde, hüküm kısmında hakaret suçundan beraatine karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratacak şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Anayasanın 141/3. maddesinde belirtildiği üzere, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli yazılması gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nın “Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinde; (1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir:
a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler.
b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.
c) Ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanununun 61 ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi; yine aynı Kanunun 53 ve devamı Maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi.
d) Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar.” hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun’un 289. maddesinin (g) fıkrasında da hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi, hukuka kesin aykırılık halleri arasında sayılmıştır.
Ayrıca, 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesinde hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verileceği, hükme bağlamıştır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında hakaret, tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kamu davası açıldığı, (Kapatılan) Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/03/2011 tarihli ve 2010/1325 esas, 2011/324 sayılı kararıında sanık hakkında kurulan hükmün gerekçe kısmında, hakaret suçunu işlediği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, aynı gerekçede sanığın hakaret suçundan beraatine karar verildiğinin belirtildiği, kısa kararda ise kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkumiyet hükmü kurulup hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin belirtildiği, bu kararın kesinleştiği, denetim süresi içinde suç işlediğinden bahisle Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/02/2017 tarihli ve 2017/23 esas, 2017/170 sayılı kararıyla açıklandığı, bu kararda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın gerekçe ve kısa kararındaki çelişkinin fark edildiği, ancak yasal zorunluluk nedeniyle aynen açıklandığının belirtildiği, sanık hakkında hükmün gerekçesinde hakaret suçunu işlediği belirtilip kısa kararda kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan karar verilmek suretiyle CMK"nın 230. maddesine aykırı şekilde, hükümle, gerekçeli karar ve kısa karar arasında açık çelişki oluşturulduğu ve bu durumun aynı Kanun’un 289/1-g maddesine göre hukuka kesin aykırılık halini oluşturması nedeniyle, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Sanık hakkındaki kişilerin huzur ve sükunun bozma suçundan kurulan (Kapatılan) Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/03/2011 tarihli ve 2010/1325 esas, 2011/324 sayılı kararı ve Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/02/2017 tarihli ve 2017/23 esas, 2017/170 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 19/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.