13. Hukuk Dairesi 2015/43284 E. , 2018/4332 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kalbulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... 31. İcra Müdürlüğü’nün 2010/22673 esas sayılı takip dosyası ile ... İnş.San.Tic.Ltd.Şti., .... İnş.Teks.San.Tic.A.Ş ve kendisi aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibin dayanağının ... 3. Tüketici Mahkemesi’nin 2009/1072 esas sayılı dosyası olduğunu icra takibinden sonra 13.01.2011 tarihinde borcu davalı ile itfa ettiklerini, davalının kendisinden herhangi bir alacağının kalmadığına ilişkin 13.01.2011 tarihli ibranameyi verdiğini, kendisinin davalı ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı ibra edilmesine ve borcun itfa edilmesine rağmen; İİK md.33/1,71/2 ve TMK md.2"ye aykırı olarak davalı tarafından icra takibine devam edilmesinde hukuken isabet olmadığını, tüm bu nedenlerle .... 31. İcra Müdürlüğü’nün 2010/22673 esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, takibin devamında haksız ve kötü niyetli olan davalının %20"den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatıyla cezalandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının iddia ettiği gibi bir itfa belgesi olmadığını, davacı ile arasında yapılmış olan sözleşmenin yerine getirilmediğini, alacağını almak için icra takibini devam ettirmek zorunda| kaldığını, davacının dosyaya ibraz etmiş olduğu itfa belgesinin muhatabının davacı olmadığını,.... İnş. A.Ş olduğunu, davacı ile arasında yapılmış olan sözleşmenin yerine getirilmediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının, .... 31. İcra Müdürlüğü’nün 2010/22673 esas sayılı icra takibine konu borcunun olmadığının tespitine, 67.470,17 TL üzerinden % 20 kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İcra ve İflas Kanunun İİK’nın 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. İcra ve İflas Kanunun 67 maddesinin 2.fıkrasına göre; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. ”Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davacı, davalının icra takibinde kötüniyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının bu istemi hakkında ret kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “ 67.470,17 TL üzerinden % 20 kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” söz ve rakamlarının hükümden çıkarılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.