Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/6301 Esas 2017/17192 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6301
Karar No: 2017/17192
Karar Tarihi: 20.12.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/6301 Esas 2017/17192 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/6301 E.  ,  2017/17192 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : Kayyımlık

    Hasımsız görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı ... vekili, davacı ile dava dışı...ın resmi evliliklerinden olmayan ... için babalığa hüküm davası açılacağını, davanın atanacak kayyım tarafından açılması gerektiğini açıklayarak küçük ... için yetkili ve görevli mahkemede babalık davası açması ve haklarını savunması için ..."in kayyım olarak atanmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, hali hazırda açılmış herhangi bir dava olmadığı, kayyımlık davasının ancak açılmış olan babalık davasından alınacak yetki ile açılabileceği, bu aşamada küçüğe kayyım atanamayacağı gerekçesiyle davacının davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kayyım atanması istemine ilişkindir.
    Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 426. maddesinde, bir işte yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatışıyorsa re"sen veya ilgilisinin isteği üzerine temsil kayyımı atanacağı hükme bağlandığından, eldeki davada çocuğa kayyım atanacak olması sebebiyle, davacının değil çocuğun menfaati aranmalıdır. İleride görülmesi muhtemel soybağı davasında veli ile çocuk arasında menfaat çatışmasının doğacağı, bu nedenle hukuki yararın bulunduğu da açıktır.
    Bu itibarla; mahkemece, dosyanın durumuna göre esasa girilerek inceleme yapılması, delillerin toplanıp değerlendirilmesi ve talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca
    BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.