3. Hukuk Dairesi 2018/695 E. , 2019/2656 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde dahili davalılar ...t ve ...tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının su abonesi olduğunu, su tüketim bedelleri ödenmediğinden, bu nedenle davalı hakkında ... 1. İcra Müdürlüğünün 2012/3406 esas dosyası ile icra takibine giriştiklerini, takip tarihi itibariyle 20.716,30 TL asıl alacak ve 20,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.736,74 TL alacaklı olduklarını, davalının yasal sürede ödeme emrindeki borca, faize itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptaline takibin devamına ve %20 oranında inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; icra takibine konu su aboneliğinin adına kayıtlı olmasına rağmen tarafınca kullanılmadığını, eski eşinden boşandığı için aboneliğin bulunduğu meskeni eşine bıraktığını, bir kısım borçların zamanaşımına uğradığını ve icra inkar tazminatının haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2012/3406 esas takip dosyasında davalı-borçlunun 9.056,23 TL asıl alacak ve 8.992,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.048,95 TL"ye yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak devamına, asıl alacağın %20"si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davalının 05.06.2016 tarihinde vefat etmesi üzerine davalının mirasçılarına gerekçeli karar usulüne uygun tebliğ edilmiştir. Hüküm dahili davalılar ... ve ...tarafından murisin mirasını reddettikleri gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
1- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605. maddesinde yer alan ret hakkı başlığı düzenleme “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır ” hükmünü içermektedir. Bu hüküm bir karinedir.
Bir çok yargı kararlarında ve bilimsel görüşlerde bu ret, hükmi ret olarak isimlendirilmektedir. Türk Medeni Kanunu, “hakiki redde” süre ile kayıtlı ve mirasçıların tek taraflı irade açıklamasını öngördüğü halde, söz konusu “hükmi reddin” sonuç doğurması için herhangi bir irade açıklaması, ya da dava yolu öngörmemiştir. Öyle ki; reddin kendiliğinden oluştuğu kabul edilip, mirasın açılması ile kendiliğinden mirasçılara intikal edeceği (TMK.m.599) yönündeki kurala bir istisna getirilmiştir. Eğer mirasçı olabilecek kişi sarih irade beyanıyla ya da Türk Medeni Kanunu’nun 610.maddesinin ikinci cümlesinde açıklanan davranışlarla mirası kabul etmiş ise, zaten yapılabilecek bir işlem kalmamıştır.
Mirası hükmen ret etmiş sayılan kişi, tereke alacaklıları aleyhine husumet yönelterek bu durumun tespitini isteyebileceği gibi, bunu def’i yolu ile de ileri sürebilir. Somut olayımızda, mirasçı ... ve ...def’i yolu ile mirasbırakanları olan davalının ödemeden aczinin açıkça belli olduğunu dile getirmişlerdir. İşte bu halde mirasın reddedilmiş olduğunun kabulü gerekir. (HGK" nın 16.04.2008 tarih 2008/332-436 Esas ve Karar sayılı kararı)
O halde mahkemece; davalının ölüm tarihinde terekenin borca batık olup olmadığı, ödemeden aczi ve malvarlığına ilişkin olarak, davalının ikamet ettiği ve nüfusa kayıtlı olduğu yerlerden de kapsamlı ve objektif bir şekilde (tapu sicil müdürlüklerinden, vergi dairelerinden, bankalardan, ... (bağkur, SSK, emekli sandığı maaşlarının bulunup bulunmadığı), zabıta araştırması vs. yerlerden) araştırma yapılarak, hasıl olacak sonuç dairesinde, bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.