9. Hukuk Dairesi 2010/3069 E. , 2012/10034 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacının isteminin Özeti:
Dava dilekçesinde, iş sözleşmesinin ücretsiz izne çıkarılmak suretiyle feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin genel tatil, hafta tatili, vergi iadesi ve ücret alacaklarının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
B) Davalının Cevabının Özeti:
Davalı, cevap dilekçesinde çalışanlara isterlerse yıllık ücretli izinlerini kullanabileceklerinin bildirildiğini, ancak davacının ücretli izin almak istemediğini bildirmeksizin hiçbir haklı neden olmaksızın mazeretsiz olarak işe gelmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C)Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler ile dinlenen tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde davalı işyerinde ücretsiz izin uygulanmasının bulunduğu ve bu uygulamanın işverence yapılan bir fesih sayıldığı göz önünde tutularak davacının iş sözleşmesine işverence haksız olarak son verildiği kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı tarafından temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davalı işveren vekili 27.10.2009 tarihli oturumda davacıya yapılan ödemelerle ilgili ibra belgelerini ibraz için süre talep etmiş, ancak yerel mahkemece bu talep dosyanın geldiği safahat gerekçe gösterilerek reddedilip, uyuşmazlık hakkında karar verilmiştir.
Ödeme savunması davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, hakkın sona ermesi niteliğinde olduğu gözetildiğinde yerinde olmayan gerekçe ile davalı vekilinin taleplerinin reddi hatalıdır.
Öte yandan; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda ise, kısa kararın yasada belirtilen unsurları taşımadığı anlaşıldığından bu husus da ayrı bir bozma nedenidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına; peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.