16. Hukuk Dairesi 2019/838 E. , 2019/1761 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "keşifte davacı tarafça dayanılan kayıt ile davalı Hazine dayanağı vergi kaydının okunup hudutlarının mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesinin istenmesi; taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kimin ne şekilde hangi sıfatla zilyet olduğu maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, davacı tarafça dayanılan kaydın tapu kaydı niteliğinde olması, kayıt maliki ile davacılar arasında akdi ya da irsi ilişki bulunması ve tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsaması halinde, taşınmazın tapu kaydı kapsamında kalan bölümünün tapu kaydına göre tesciline karar verilmesi, davacı tarafça dayanılan kaydın tapu kaydı niteliğinde olmaması halinde ise davacı taraf yararına zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması" gereğine değinilmiştir. Yargılama sırasında Ünal Kaplan, çekişmeli taşınmazda miras yoluyla gelen hakkı olduğu iddiasına dayanarak davaya müdahil olmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 176 ada 58 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 20.05.2015 tarihinde keşif kararı verildiği ve kesin süreli keşif ara kararının usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacıların keşif giderlerini süresinde yatırmadığı ve bu nedenle keşif yapılamadığı; bu nedenle dosyanın mevcut bilgi, belge, delil, keşif ve bilirkişi raporları ile değerlendirildiği, davacıların iddia ettiği K. Sani 323 yoklama tarih 16 sıra numaralı kaydının (bozmadan önce) 05.06.2009 tarihli keşifte bilirkişiler marifetiyle taşınmaza uygulandığı ve miktar ile sınırları itibariyle taşınmaza uymadığının sabit olduğu, bunun haricinde davacıların iddiasının ispatına yönelik herhangi bir delil sunmadıkları, hatta davacılardan ..."in 21.08.2013 tarihli 8. celsede keşif masraflarını yatırmayı kabul etmediğini beyan etmesi göz önünde bulundurularak, bu haliyle davacıların davasını ispata yarar başka delil de dosyaya ibraz etmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir.
Şöyle ki, Mahkemece 29.05.2014 tarihli celsede, keşfin 20.05.2015 tarihinde yapılmasına ve keşif ara kararında belirtilen masrafların yatırılması bakımından davacılara ihtaratlı tebligat çıkartılmasına karar verilmiş olup, keşif ara kararında belirtilen masrafları gösterir ihtaratlı tebligatların davacılara tebliğ edildiğine dair tebligat evrakları dosya arasında bulunmadığından Dairemizin 06.02.2018 tarihli geri çevirme kararı ile, bu keşif ara kararını içeren meşruhatlı tebliğ belgelerinin dosyaya eklenmesi, tebliğ edilmemişse bu hususta mahkeme hakimince düzenlenen tutanağın dosya arasına konulması istenmiş olup, buna istinaden mahkeme hakimince düzenlenen 01.02.2019 tarihli "dosya inceleme tutanağı"nda, 29.04.2015 tarihli 20. celsede keşif günü verilerek, ara kararda belirtilen masrafların yatırılması bakımından davacılara ihtaratlı tebligat çıkartılmasına karar verildiği, ancak yapılan UYAP sorgulamasında mahkemece taraflara çıkarılan tebligatların silinen evrak kısımında olduğu ve fiziken herhangi bir tebligat çıkartılmadığına dair tutanak tutulduğu görülmüştür. Kesin süreye ilişkin hükümlerin, mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için, öncelikle dosyanın keşfe hazır hale getirtilmesi ve 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince ara kararında ve bu ara kararına istinaden çıkartılacak meşruhatlı davetiyede; hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişiler, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişilere ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, taşınmaz başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi ve ilgiliye çıkarılan meşruhatlı davetiyenin usulüne uygun tebliğ edilmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacılara kesin sürenin sonuçlarını bildirir herhangi bir tebligat yapılmadığından 3402 sayılı Yasa"nın 36. maddesi uyarınca, usulüne uygun bir süre verildiğinden ve davacıların kesin süreye riayet etmediğinden söz edilemez. Ayrıca, davacılardan ..."in, 21.08.2013 tarihli celse de keşif masraflarını yatırmayı kabul etmediğini beyan etmesi, kendisine 3402 sayılı Kanun’un 36/1. maddesi gereğince usulüne uygun şekilde ihtaratlı davetiye tebliğ edilmemiş olması nedeniyle aleyhine değerlendirilerek red kararına gerekçe yapılamaz.
Bu durum karşısında mahkemece, davacı tarafa keşif giderlerini yatırmaları hususunda yeniden 3402 sayılı Yasa"nın 36. maddesi uyarınca, yöntemine uygun şekilde keşif gün ve saatinin de belirlendiği makul bir süre verilmeli, ara kararı gereklerinin yerine getirilmesi durumunda mahallinde keşif yapılmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.