Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu şirket takip konusu çekteki imzanın şirketi münferiden atacakları imzalar ile temsile yetkili olan Y...P... ve A..P.. eli ürünü olmadığını ileri sürmüştür. Alacaklı ise, çeki imzalayanın şirket yetkililerinden Y..P.."ın R..P..verdiği çek keşide etme yetkisini de içeren 13.06.2005 tarih ve 15198 yevmiye no"lu vekaletnameye istinaden R..P.. olduğunu beyan etmiştir.
Takip konusu çek 13.02.2007 keşide tarihli olup, alacaklı tarafından çeki keşide ettiği ileri sürülen R..P.."ın 07.02.2007 tarihinde (keşide tarihinden önceki bir tarihte) vekaletten azledildiği ancak, çekin ileri tarihli keşide edildiği Akbank tarafından yazılan yazıdan anlaşıldığına göre, çekteki imzaların R..P..a ait olup olmadığı yöntemince araştırılmadan istemin reddi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, imza incelemesi yapılmadan borçlu itirazı reddedildiğinden borçlu aleyhine inkar tazminatı ve para cezasına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/02/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.