Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/1971 Esas 2016/8101 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1971
Karar No: 2016/8101
Karar Tarihi: 25.04.2016

Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/1971 Esas 2016/8101 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığa yöneltilen tehdit ve hakaret suçlarından mahkumiyet verildiği belirtilmiştir. Temyiz isteği reddedildikten sonra yapılan incelemeler sonucunda, suçun sanık tarafından işlendiği ve kanıtların eksiksiz bir şekilde sunulduğu ve doğru olarak nitelendirildiği vurgulanmıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmesi nedeniyle yerel mahkeme hükmünde hükümlünün seçme ve seçilme haklarından yoksun bırakılması uygulamasının dayanaksız kalması ve bozmayı gerektirmesi belirtilmiştir. Bu nedenle TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılması ve diğer yönleriyle Kanuna uygun bulunan hükümlerin onaylanarak davanın esasına karar verilmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresi
- 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası
4. Ceza Dairesi         2014/1971 E.  ,  2016/8101 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ... gün ve ... sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."nin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 25/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.