21. Hukuk Dairesi 2016/14775 E. , 2018/2924 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde en son net 1.200 TL ücretle çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, 01/03/2002-09/09/2013 tarihleri arasında en son 1200 TL net maaşla geçen çalışmalarının tespitini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı iş yerinde 01.03.2000 ile 09.09.2013 tarihleri arasında son aylığı 1.200,00 TL olarak işçi olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Öte yandan, 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri kapsamında hizmet tespitine yönelik davalarda, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, ücretin ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu’na, davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla, prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur.
Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir
Ayrıca, 6100 sayılı HUMK’un 26.maddesine göre “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 24/02/2011-09/09/2013 tarihleri arasında davalı işyerinden bir kısım hizmetlerinin bildirildiği, davalıya ait işyerinin 21/01/2002 tarihinde Kanun kapsamına alındığı, 25/02/2011 tarihinde Kurumun denetim elemanları tarafından davalı işyerinde yapılan fiili denetim esnasında davacının 24/02/2011 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını ve aylık 796,50 TL ücret aldığını beyan ettiği ve buna ilişkin olarak düzenlenen tutanağı imzaladığı, davacı ve davalı tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, 24/02/2011 tarihinden önceki çalışmaları bakımından davacının 25/02/2011 tarihli Durum Tespit Tutanağını davalı işyerinde 24/02/2011 tarihinde çalışmaya başladığını beyan ederek imzalamış olması nedeniyle bu beyanın davacı açısından bağlayıcı olduğunun dikkate alınması gerekmektedir. 24/02/2011-09/09/2013 tarihleri arasındaki davacının davalı işyerinden eksik bildirilen çalışmalarına yönelik talebi açısından da ihtilaf konusu dönemde çalışan bordro tanıkları dinlenilmediği gibi dinlenen tanık beyanları da hüküm kurmaya elverişli değildir. Davacının en son net 1200 TL ücretle çalıştığının tespitine yönelik talebi yönünden de eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuştur.
Yapılacak iş, davacının 25/02/2011 tarihli Durum Tespit Tutanağında 24/02/2011 günü işe başladığına dair ikrarı bulunduğundan bu tarih öncesine ait tespit isteminin reddine karar vermek, 24/02/2011-09/09/2013 tarihleri arasındaki davacının davalı işyerinden eksik bildirilen çalışmalarına yönelik bordro tanıkları ve gerektiğinde komşu işyeri tanıklarını dinlemek, ücret tespiti istemine konu dönemde ücrete ilişkin yazılı belge olup olmadığını, banka kayıtlarını araştırmak, dönem bordrolarını ve ücret bordrolarını getirtmek, işyerinin kapsam ve kapasitesini belirlemek, gerektiğinde işverenin bordrolarında kayıtlı diğer işçilerin beyanına başvurmak, işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin niteliklerini de karşılaştırarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durmak, gerektiğinde benzer işi yapan işyerlerinden, gerektiğinde ilgili meslek odasından emsal ücret araştırması yaparak tüm delilleri değerlendirdikten sonra elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de, talep aşılacak şekilde davacının 01/03/2000-09/09/2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmesi ve davanın, 6552 sayılı Yasanın 64. maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen hükmün yürürlüğe girdiği 11/09/2014 tarihinden sonra açıldığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun bu hüküm gereğince davadaki sıfatının feri müdahil olduğu halde karar başlığında davalı olarak yazılması hatalı olmuştur.
Mahkemece yukarıda açıklanan bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ve feri müdahil ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.