Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/19452 Esas 2007/8624 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/19452
Karar No: 2007/8624

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/19452 Esas 2007/8624 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2006/19452 E.  ,  2007/8624 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ       :Savaştepe A.H.(Aile) Mahkemesi
    TARİHİ        :19.7.2006
    NUMARASI        :114-67
       
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafaka, tazminat, ziynetler ve kocanın boşanma davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
    2-Eşine sevmediğini söyleyip götürülmesini isteyen davacı-davalı koca evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda tam kusurludur.
            *Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü  tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü  böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada  mademki birlik artık sarsılmış  diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.
          #Öyle ise Türk  Medeni  Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa  kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.
         *Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2) 
        
           #Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden  beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle kocanın davasının  reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

          SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 2.bentte gösterilen sebeple davalı-davacı kadın lehine BOZULMASINA, bozma kapsamı dışındaki taraflara ait temyiz itirazlarının 1.bentteki nedenle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın H."e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran T."a geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
    23.05.2007 (Çrş.)
     

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.