
Esas No: 2015/26113
Karar No: 2018/4310
Karar Tarihi: 09.04.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/26113 Esas 2018/4310 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki olduğunu, davalının bu ilişki nedeniyle olan borcunu ödemediğini, bu nedenle 2011,2012 ve 2013 yıllarına ait faturalara dayanarak davalı hakkında takip başlattığını, davalının takibe konu faturaların bir kısmına itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, .... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2013/6361 esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın, kısmen iptal edilerek, takibin asıl alacak 2.595,80 TL üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren reeskont avans faizi uygulanmak sureti ile devamına, bakiye talebin reddine, alacak faturaya dayalı likit alacak olduğundan davanın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; faturaya dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, 09.11.2012 - 12.03.2013 tarihleri arasında davacı ile aralarında ticari ilişki olmadığını, bu tarihler arasındaki faturalarda yer alan imzanın kendisine ait olmadığını ve faturalarda yer alan malları teslim almadığını savunmuş olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının ticari defterleri incelendiğinde davalıdan, dava tarihi itibari ile 2.595,80TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ve mahkemece, itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak 2.595,80 TL üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren reeskont avans faizi uygulanmak sureti ile devamına karar verilmiş ise de; davalı, dava konusu faturalara ilişkin malları almadığını ve faturalardaki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuştur. Fatura, tek başına malın teslim edildiğini gösteren bir delil değildir. Davacının malları teslim ettiğini yasal delillerle ispatlaması gerekir. Mahkemece, bu husus değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.