10. Hukuk Dairesi 2019/6353 E. , 2020/4513 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Krdz.Ereğli 1.İş Mahkemesi
Dava, 5510 sayılı Yasa"nın 20. maddesi 3.fıkrası kapsamında davacıya murisi nedeniyle meslek hastalığı sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı avukatınca istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine dair karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı avukatı tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM :
Davacı,5510 sayılı Yasa"nın 20. maddesi 3.fıkrası kapsamında murisi nedeniyle meslek hastalığı sigorta kolundan ölüm geliri bağlanmasını talep etmiştir.
II-CEVAP :
Davalı vekili, yürürlükteki mevzuata göre kurum işlemi yerinde olduğundan bahisle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“1-Davanın kabulü ile, Davacının eşi Mustafa Kanca’nın meslek hastalığı sebebiyle sürekli maluliyeti %26,2 olup sürekli iş göremezlik geliri almakta iken 01.10.2008 tarihinden önce ölmesi nedeniyle sağlığında almakta olduğu iş bu sürekli iş göremezlik gelirinin 5510 sayılı Kanun’un 34. maddesi uyarınca davamız davacısı ...’ya 01.08.2012 tarihinden itibaren gelir olarak bağlanması gerektiğinin tespitine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince ;
“1-Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile,
2-Kdz Ereğli 1. İş Mahkemesine ait 29.06.2008 tarih ve 2017/237 esas ve 2018/241 karar sayılı kararının kaldırılmasına, yerine,
3-Davanın kabulü ile, davacıya, muris sigortalının geçirdiği meslek hastalığı sonucu % 26,2 oranında sürekli işgöremezlik durumuna girmesi nedeniyle sürekli işgöremezlik geliri almakta iken 25.09.2008 tarihinde ölmesi nedeniyle, 5510 sayılı Kanun"un 20"inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre ve aynı Yasa"nın 55/2 fıkrasındaki güncelleme işlemi yapılmaksızın, ancak, üçüncü fıkrasında belirtilen alt sınır gözetilerek, 34"üncü madde hükümlerine göre 01.11.2012 tarihinden itibaren ölüm geliri bağlanması gerektiğinin ve bağlanan gelirde davacının ölüm aylığı alması nedeniyle 5510 sayılı Kanun"un 54’üncü maddesinin dikkate alınması gerektiğinin tespitine,” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum avukatı, Kurum kayıtlarına göre sigortalının ölümünün meslek hastalığı sonucu olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle davaya konu kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Bazı hükümleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 20/3 maddesi “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri, 34"üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.” hükmünü getirmiştir.
5510 sayılı Yasa"nın 17. maddesi, iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililere ödenecek ödenekler ve bağlanacak gelire esas teşkil edecek günlük kazancın hesaplama yöntemini düzenlemiştir. Aynı Yasa"nın 19. maddesinde ise, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurullarınca meslekte kazanma gücünü en az %10 oranında kaybetmiş olanlara, sürekli işgöremezlik geliri bağlanacağı, sigortalının işgücünü tam kaybetmesi halinde, 17. maddeye göre hesaplanan aylık kazancının %70"i oranında, kısmi kaybetmesi halinde ise, tam aylığının hesap edilerek, bunun işgöremezlik derecesi oranındaki tutarının ödeneceği, başka birinin bakımına muhtaç ise, hesap edilen gelirin %100"nün bağlanacağı düzenlemesi getirilmiş, 20. maddenin birinci ve ikinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalılarla, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle gelir bağlanan sigortalıların ölmesi halinde, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, sigortalının 17. maddeye göre tespit edilen aylık kazancının 55"inci maddenin ikinci fıkrasına göre güncellenerek 34. madde hükümlerine göre aylık bağlanacağı düzenlemesi getirilmiştir.
Davanın yasal dayanağı olan 20"nci maddenin üçüncü fıkrasında ise, 55"inci maddenin ikinci fıkrasındaki güncellemeden sözedilmeksizin, sigortalının almakta olduğu sürekli işgöremezlik gelirinin 34. madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanacağı hükme bağlanmıştır.
5510 sayılı Yasa"nın, gelir ve aylıkların düzeltilmesi, yükseltilmesi, alt sınırı, ödenmesi ve yoklama işlemleri başlıklı 55. maddenin ikinci fıkrası, Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak belirlenir, düzenlemesini getirmiş, anılan maddenin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları, bağlanacak gelir ve aylıkların alt sınırlarına ilişkin hükümler getirmiştir.
Eldeki davada; mahkemece, davacıya ölüm geliri bağlanması gerektiğine dair yaklaşım ile Bölge Adliye Mahkemesince; 506 sayılı Yasanın “Zamanaşımı ve hakkın düşmesi” başlıklı 99. maddesi ve 5510 sayılı Yasanın 97. maddesinin 1. fıkrasında yer alan düzenlemeler uyarınca, “davacının 17.10.2017 tarihli başvurusu dikkate alındığında, geriye doğru 5 yıllık ölüm gelirlerinin talep edilebileceği halde taleple bağlılık kuralı da ihlal edilerek 01.11.2012 tarihinden itibaren gelir bağlanması gerekirken 01.08.2012 tarihinden itibaren gelir bağlanması yerinde görülmemiş, davalı vekilinin istinaf isteminin bu gerekçeyle yerinde görülerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.” yönündeki tespiti isabetli ise de; 5510 sayılı Yasa"nın 20"inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre ve aynı Yasa"nın 55/2 fıkrasındaki güncelleme işlemi yapılmaksızın, ancak, üçüncü fıkrasında belirtilen, alt sınır gözetilerek, 34. madde hükümlerine göre aylık bağlanması gerektiği hususunun gözetilmeyerek isabetsiz yaklaşım ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hükmün (3) nolu bendi silinerek, yerine; “Davanın kabulü ile, davacıya, murisi sigortalının uğradığı meslek hastalığı sonucu % 26,2 oranında sürekli işgöremezlik durumuna girmesi nedeniyle sürekli işgöremezlik geliri almakta iken 28.08.2008 tarihinde ölmesi nedeniyle, 5510 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrasına göre ve aynı Yasa"nın 55.maddesi 3. fıkrasındaki alt sınır gözetilerek, 34. madde hükümlerine göre 01.11.2012 tarihinden itibaren ölüm geliri bağlanması gerektiğinin ve bağlanan gelirde davacının ölüm aylığı alması nedeniyle 5510 sayılı Kanun"un 54’üncü maddesinin dikkate alınması gerektiğinin tespitine,” ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.