4. Hukuk Dairesi 2016/7005 E. , 2018/4595 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalı tarafından işe giriş tarihinde bedelsiz olarak teminat senedi niteliğinde alınan senetlerin haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine konu edilmesi sebebiyle müvekkilinin yaklaşık dört yıl boyuncu icra baskısı ve tehdidi altında borçlu olmadığı halde takip borcunu ödemek zorunda bırakıldığını, haksız ve kötüniyetli icra takibi nedeni ile yıllarca ekonomik olarak zor günler yaşadığını huzurunun kaçmış olduğunu belirterek uğranılan manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı;davanın zamanaşımına uğradığını, senedin teminat senedi olarak mahkeme kararı ile tespit edildiğini davacı tarafça talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı tarafından takibe konulan senedin teminat senedi olması sebebiyle davacı tarafından Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 27/02/2014 tarihli 2012/556 E. - 2014/90 K. sayılı dosyasıyla ödenen senet bedelinin istirdatı için dava açıldığı, davacı aleyhine yapılan icra takibinin haksız olduğu, ödenen senet bedelinin istirdatına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davacının manevi tazminat talebinde haklı olduğu gerekçesiyle manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
TBK 56. maddesi (818 sayılı BK 47) hükmüne göre bedensel zarara uğrayan, TBK 56. maddesi (BK. 49) hükmüne göre de kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.
Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre ./..
-2-
değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Somut olayda; olay tarihi, olayların gelişim şekli, davacının tutum ve davranışları ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında, davacı yararına hüküm altına alınan tazminat miktarı fazla olup daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.