21. Hukuk Dairesi 2016/17482 E. , 2018/2917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 10.04.1986 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 10/04/1986 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Davacının 10/04/1986 - 01/05/1995 tarihleri arası 2926 kanun kapsamında Tarım Bağkur Sigortalılığının talebinin reddine, 01/05/1995 - 29/06/2015 tarihleri arası sigortalılık talebi yönünden yargılama devam ederken kurumca tescil yapılmış olmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Somut olayda, davalı Kurumca yargılama sırasında davacı 01/05/1995 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilmiş olup, Kurumun 21/07/2015 tarihli yazısında davacının tescilinin kantar belgelerine göre 01/11/1994 olarak düzeltiliği, kantar belgesine istinaden yapılan tescil değişikliğinin ise ilk kesintinin hesaba geçiş tarihi olan 01/05/1995 olarak düzeltildiği şeklindeki açıklama karşısında Mahkemece, davacının teslim ettiği ürün bedellerinden 1994 yılında prim kesintisi yapılıp yapılmadığın araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalılığının başlayacağı göz önüne alınarak, davacının teslim ettiği ürünlerden 1994 veya 1995 yılında hangi tarihte prim kesintisi yapıldığı tespit edilerek, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 27/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.