Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7865
Karar No: 2018/4591
Karar Tarihi: 30.05.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/7865 Esas 2018/4591 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/7865 E.  ,  2018/4591 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/03/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kabulüne dair verilen 22/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız fiil sebebiyle uğranılan maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; davalının sorumluluk alanında bulunan şehir şebekesine ait ana iletim borusunun patlaması neticesinde dava dışı ... Akaryakıt Otogaz Petrol Ürünleri Mad. Tic. Ltd. Şti’ye ait işyerinde maddi zararın meydana geldiğini, bu zarara ilişkin ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/7 değişik iş sayılı dosyası ile zarar tespitinin yapıldığını, müvekilinin bu alacağı noterde yapılan temlik sözleşmesine istinaden temlik aldığını belirterek, haksız eylem sebebiyle gerçekleşen zararın giderilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; gerçekleşen olayda davacının kusurunun bulunduğunu, tespit dosyasında yapılan değerlendirmelerin savunmaları alınmadan yapıldığını ve afaki olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, alınan bilirkişi raporu benimsenerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinde; hükme esas alınan 28/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda, patlayan su borusunun davalı ASKİ Genel Müdürlüğü’ne ait olduğu, bir şeyin malikinin onun fena yapılması veya kötü bakımı sonucu meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, bu sorumluluğun kusura dayanmadığı gibi malikin kurtuluş beyyinesi getirmesinin de mümkün olmadığı, davalının sorumluluğunun illiyet sorumluluğu olduğu, 26/10/2015 tarihli ek raporda ise; davalı ASKİ’nin objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, gerçekleşen olay ile oluşan zarar arasında illiyet bağı olmadığını davalının ispatlaması gerektiği ancak bu durumun davalı tarafından kanıtlanamaması sebebiyle oluşan zarardan sorumlu olduğu belirtilmiştir.
    Bu durumda; mahkemece, olayın gerçekleşmesinde tarafların kusur durumlarını gösteren yeni bir bilirkişi heyetinden rapor temin edilerek buna göre davalının sorumluluğunun belirlenmesi ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/05/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    (M) (M)
    KARŞI OY YAZISI
    Dava, haksız fiile dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili; davalının sorumluluk alanında bulunan şehir şebekesine ait ana iletim borusunun patlaması neticesinde dava dışı ... Akaryakıt Otogaz Petrol Ürünleri Mad. Tic. Ltd. Şti.’ye ait işyerinde maddi zararın meydana geldiğini, bu zarara ilişkin ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/7 Değişik iş dosyası ile zarar tespitinin yapıldığını, müvekilinin zarara ilişkin alacak kalemlerinden ... Akaryakıt Otogaz Petrol Ürünleri Mad. Tic. Ltd. Şti’ye ait olan kısmını noterde yapılan temlik sözleşmesine istinaden temlik aldığını belirterek haksız eylem sebebiyle gerçekleşen zararın giderilmesi için maddi tazminat talep etmiştir.
    01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 107"nci maddesiyle mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nda yer almayan yeni bir dava türü olarak belirsiz alacak ve tespit davası kabul edilmiştir.
    6100 sayılı Kanun"un 107"nci maddesinde yer alan,
    "1-Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
    2-Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.
    3-Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir." şeklindeki hüküm ile belirsiz alacak davası düzenlenmiştir.
    Davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gereklidir. Belirleyememe hali, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen, miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkansızlığa dayanmalıdır.
    Belirsiz alacak davasının koşulları bulunmadığı halde bu tür davanın açılması durumunda, davanın açılmasında hukuki yararın ve dolayısıyla dava şartlarının bulunmadığı kabul edilmelidir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacı şehir şebekesine ait ana iletim borusunun patlaması neticesinde dava dışı ... Akaryakıt Otogaz Petrol Ürünleri Mad. Tic. Ltd. Şti’ye ait işyerinde maddi zararın meydana geldiğini, bu zarara ilişkin ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/7 Değişik iş dosyası ile zarar tespitinin yapıldığını belirterek maddi zararın tazminini istemektedir. Davacı dava tarihinde oluşan zararın miktarını belirleyebilecek durumda olup mahkemece tespit yapılarak bilirkişi kurulu raporu da alınmıştır. Şu durumda, davacının alacaklarını hesaplayabilmesi noktasında objektif veya subjektif imkânsızlıktan bahsedilemez ve hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
    Yerel mahkeme kararının açıklanan nedenle bozulması gerekirken sayın çoğunluğun eksik inceleme gerekçesine dayalı bozma nedenine katılmıyoruz.30/05/2018

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi