
Esas No: 2015/19942
Karar No: 2017/17167
Karar Tarihi: 19.12.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/19942 Esas 2017/17167 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi İle Alacak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekilleri tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
... A R A R
Davacı .....vekili, boşanma dosyasına sundukları karşı dava dilekçesi ile birlikte mal rejiminin tasfiye edilerek evlilik birliği içinde edinilen araçlar ve taşınmazlar yönünden davalı adına olan kayıtların 1/2 iptali ile davacı adına tescili, bu mümkün görülmediği takdirde araçlar, taşınmazlar ve davalı yanda kalan eşyalar yönünden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak alacak talep etmiştir.
Davalı ... vekili, mal varlığının edinilmesinde davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 250.965,00 TL katkı payı alacağının 100.000,00 TL"sinin dava tarihinden, 150.965,00 TL"sinin ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, davacının 116.013,00TL değer artış payı ve artık değere katılma alacağının hüküm tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, eşya alacağına ilişkin talebin ise delil toplanmadığı anlaşıldığından ayrılarak ayrı bir esasa kaydının yapılmasına karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; tarafların yüzüne karşı tefhim edilen kısa kararda "1-Davacının davasının kısmen kabulü ile 250.965,00TL katkı payı alacağının 100.000,00TL"sinin dava tarihinden itibaren, 150.965,00TL"sinin ıslah tarihi olan 11/04/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm kısmında "1-Davacının davasının kısmen kabulü ile 250.965,00TL katkı payı alacağının 100.000,00TL"sinin dava tarihinden itibaren, 150.965,00TL"sinin ıslah tarihi olan 11/04/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine," karar verilmiştir. Bu haliyle, kısa kararla gerekçeli karar arasında aykırılık oluşturulmuştur. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki bu uyumsuzluk mahkemelere olan güveni sarsmaktadır. Gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK. md. 298/2). Kısa kararla gerekçeli kararın aykırı olması bozma nedenidir. Bozmadan sonra önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla hakim vicdani kanaatine göre karar verebilir (10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararı).
Bundan ayrı, HMK 297.maddesinde mahkeme kararının içeriğinde bulunması gereken ögeler açıklanmıştır. Buna göre, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olayda, davacı taraf ..."nın karar başlığında davalı-karşı davacı olarak, davalı taraf ..."nın karar başlığında davacı-karşı davalı taraf olarak gösterildiği ve gerekçeli kararda 1 nolu bentte hükmedilen alacağın "davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,"; 2 nolu bentte hükmedilen alacağın ise "davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, tarafların hak ve yükümlülüklerini tam olarak belirten ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde 6100 sayılı HMK 297 maddeye uygun olarak bir karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Yerel mahkeme hükmünün izah edilen usul hükümlerine aykırı olması nedeniyle öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekillerinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.