4. Ceza Dairesi Esas No: 2014/2351 Karar No: 2016/8024 Karar Tarihi: 25.04.2016
Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/2351 Esas 2016/8024 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Nişanlı kaldıkları ancak ayrıldıktan sonra mağdurun kendisine hakaret ve tehdit mesajları göndermesi sonrasında sanığın hakaret ve tehdit içerikli mesajlar yazdığı belirtilen olayda, sanığın savunmasının aksi kanıtlanamadığından tehdit suçu için TCK'nın 29, hakaret suçu için ise 129. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmamıştır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik bir iptal kararı vermesi nedeniyle kararın bozulmasına ve yargılamanın baştan başlatılmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın, bir süre nişanlı kalıp ayrıldıkları katılanın, kendisine hakaret ve tehdit nitelikli mesajlar göndermesi üzerine cevap niteliğinde olmak üzere tutanaktaki hakaret ve tehdit içerikli mesajları yazdığını savunması, kolluk ifadesinde, mesajların kendi telefonunda kayıtlı olduğunu, istenildiği takdirde gösterebileceğini ifade etmesi, soruşturma ve kovuşturma aşamasında bu mesajların varlığına dair herhangi bir araştırma da yapılmamış olması karşısında, aksi kanıtlanamayan savunmaya itibar edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, tehdit suçunda TCK’nın 29, hakaret suçunda ise 129. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmaması, 2-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddelerinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.