1. Hukuk Dairesi 2019/3731 E. , 2020/6523 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;Asıl ve birleştirilen davada davacı Hazine vekili, 658 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davacı Hazine adına tespit gördüğünü, tespite itiraz üzerine kadastro mahkemesince görevsizlik kararı verildiği halde taşınmazın tescilinin sehven davalıların miras bırakanı ... adına yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Asli müdahil ... , 658 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının miras bırakanı ... "ın kullanımında olduğu halde davalıların mirasbırakanı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, 658 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının mirasbırakanı ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Asıl ve birleştirilen davada davalılar, zamanaşımı definde bulunmuş, taşınmazın uzun süredir davalılar ve mirasbırakan ... tarafından kullanıldığı belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin karar, Dairece; “...Hemen belirtilmelidir ki, çekişme konusu 658 parsel sayılı taşınmazın kesinleşmiş tespit tutanağına göre davacı Hazine adına tescil edilmesi gerekirken davalıların miras bırakanı ... adına kayıt oluşturulmasının yolsuz tescile dayandığı açıktır. Asli müdahilin temyiz istemine gelince; bilindiği ve 6100 sayılı HMK. nun 65. maddesinde düzenlendiği üzere " bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir.Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır." Diğer bir deyişle iki kişi arasında belli bir şey veya hak konu edilerek açılmış ve derdest bir dava mevcut iken, üçüncü bir kişinin, dava konusu üzerinde hak sahibi olduğunu iddia edip aynı mahkemede harç yatırmak suretiyle dava açması halinde ortada asli bir müdahale talebinin (davasının) bulunduğundan söz edilmek gerekir. Böyle bir durumda, asli müdahale davasının ilk davadan bağımsız ve ayrı bir dava olduğu, davalıların ise ilk açılan davanın tarafları, bir başka deyimle davacı ve davalıları olduğu ve asli müdahale davası hakkında ayrıca bir karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Somut olaya gelince, müdahil ... her ne kadar müdahale dilekçesinde kendisini ""Feri müdahil davalı" olarak göstermiş ve mahkemece de feri müdahil olarak kabul edilmiş ise de; 04.04.2014 tarihinde harçlandırdığı müdahale dilekçesinde çekişme konusu 1/3 payının iptali ile tescilini talep etmiş olması karşısında, talebinin niteliği itibariyle 6100 sayılı HMK"nın 65. maddesinde düzenlenen ""Asli Müdahale"" mahiyetinde olduğu açıktır. Hâl böyle olunca, öncelikle asli katılma dilekçesinin eldeki davanın taraflarına tebliğ edilmesi ve müdahilin iddiasının araştırılması, müdahilin iddiası sabit olursa tüm mirasçılar adına tescil istediğinden TMK"nun 640.maddesinin gözetilmesi soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken asli müdahilin isteği bakımından olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir...” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile asli müdahil ... yönünden davanın reddine, davacı Hazine yönünden ise subût bulan davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.561,50-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 07/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.