8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/6903 Karar No: 2017/17158 Karar Tarihi: 19.12.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/6903 Esas 2017/17158 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı vekili kısıtlama ve vasi atanması talebine dayanarak dava açmıştır. Ancak Mahkeme, Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili tarafından temyiz edilen karar, Hukuk Dairesi tarafından incelenmiş ve TMK 406. maddesi uyarınca eksik inceleme yapıldığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmüş ve kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise TMK 405. ve 406. maddeleridir. TMK 406. madde, savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığının kötü yönetilmesi sebepleriyle kısıtlanmanın öngörüldüğünü belirtmektedir.
8. Hukuk Dairesi 2017/6903 E. , 2017/17158 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi KISITLI ADAYI : ... VASİ ADAYI : ... DAVA TÜRÜ : Vesayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, kısıtlanması istenilen ..."nın, akıl zayıflığı, yaşlılığı ile malvarlığını kötü yönetimi sebebiyle kısıtlanması ve vasi atanmasını istemiştir. Mahkemece, TMK 405 maddesinde yer alan koşullar oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 406. maddesinde ""Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır."" hükmü yer almaktadır. Mahkemece hükme esas alınan raporda şahsa vasi tayini gerekmediği belirtilmiştir. Yani raporda sadece TMK 405 maddesi bakımından değerlendirme yapılmıştır. Oysa ki dava dilekçesinde kısıtlı adayının malvarlığını kötü yönetmesi iddiası da mevcuttur. Mahkemece TMK 406. maddesi uyarınca araştırma yapılmamıştır. Vesayet hakkındaki hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece resen araştırma yapılabileceği de gözetilerek; resen ve tarafların gösterecekleri delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 19.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.