10. Hukuk Dairesi 2020/579 E. , 2020/4457 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 16.01.2009 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu %14 sürekli iş göremezlik durumunda bulunan sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerli tutarı, ödenen geçici iş göremezlik ödemeleri ve sarf edilen tedavi giderleri nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücûan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen kararla bozma ilâmının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Önceki bozma ilâmında "...16.01.2009 tarihinde davalıya ait işyerinde elyaf makinesinde operatör yardımcısı olarak çalışan kazalı, makine içinde birikmiş elyaf malzemesini makine çalışır vaziyette iken temizlemeye çalışırken makine içindeki dişlilerin sağ elinin iç kısmını parçalaması şeklinde gerçekleşen kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik durumuna girmiş olup kaza nedeniyle sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir, yapılan geçici iş göremezlik ödemesi ve tedavi masraflarının tahsili için açılan işbu davada, sigortalı tarafından Bakırköy 10. İş Mahkemesinin 2010/462 Esas sayılı tazminat davasında alınan ve davalı işverenin %75, kazalının %25 oranında kusurlu bulan kusur raporu hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece her hangi bir kusur raporu aldırılmaksızın sigortalının açtığı tazminat davasında aldırılan kusur raporu esas alınarak ve varsa sorumlular hakkında açılmış bir ceza davasının olup olmadığı da araştırılmadan, dolayısıyla böyle bir ceza davasının varlığı halinde hakkında mahkumiyet kararı verilip kesinleşenlere de bir miktar kusur verilmesi gerektiği gözetilmeksizin karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur. Dosya kapsamı incelendiğinde, olayla ilgili Kurum müfettişi tarafından düzenlenen 07.06.2012 tarih ve 122 sayılı soruşturma raporunda kazalının makinenin içinde dişli olduğunu biliyor olması ancak buna rağmen makine açıkken müdahale etmesi nedeniyle sigortalı hakkında 5510 sayılı Yasanın 22/b maddesi gereğince işlem yapılması gerektiği sonucuna varıldığı dolayısıyla kazalının olayın meydana gelmesinde ağır kusurunun var olduğu ancak bu hususun da dikkate alınmadığı görülmektedir. Kusurun belirlenmesinde zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeniyle daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat dosyası ile ve varsa ceza dosyasındaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. ...Şu halde yapılması gereken iş; iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişi kurulundan, yukarıda belirtilen açıklamalar dikkate alınmak suretiyle yöntemince düzenlenmiş kusur raporu alınmalı ve varılacak sonuca göre karar verilmelidir...” şeklinde detaylı ve yol gösterici açıklama yapılarak karar bozulmuştur. Bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gerekleri mahkemece tam olarak yerine getirilmemiştir.
Mahkemece, bozma ilamında, Kurum müfettişi tarafından düzenlenen 07.06.2012 tarih ve 122 sayılı soruşturma raporunda da açıklandığı üzere, olayda sigortalının ağır kusurlu olduğu hususunun da gözetilerek kusur raporu alınması gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen bu husus gözetilmeden bozma sonrası kusura dair alınan her iki bilirkişi raporunda da, bozma ilamı öncesi hükme esas alınan tazminat dosyasındaki kusur raporunda olduğu gibi, davalı işveren %75, kazalı %25 oranında kusurlu bulunmuş, söz konusu raporlar hükme esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Mahkemece, bu durumda yapılacak iş, yukarıda belirtilen açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, sigortalının ağır kusuru gözetilerek, kusur oran ve aidiyetleri, iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile iş güvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu aldırılmak suretiyle maddi oluşa uygun olarak belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 16/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.