20. Hukuk Dairesi 2019/3764 E. , 2019/5360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15/04/2019 gün ve 2019/178 E. - 2603 K. sayılı kararıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalılar Hazine ile ... ve ark. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
.....arsel sayılı 22120 m² yüzölçümündeki taşınmazın davalıların murisi.... adına tapuda kayıtlı olup beyanlar hanesine 07/10/1994 tarihinde 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yazılmış, 03/02/1995 tarihinde ise....... lehine 2942 sayılı Kanunun 7. maddesine göre şerh verilmiştir.
Davacı ... Yönetimi vekili taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki beyanlar hanesinde bulunan 2/B şerhinin,..... lehine 2942 sayılı Kanunun 7. maddesi 03/02/1995 tarih ve 317 yevmiye numarası ile konulmuş kamulaştırma şerhinin terkinine, davalıların murisi ..... adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili ve davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 15/04/2019 gün ve 2019/178 E. - 2603 K. sayılı kararıyla ""...çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu..."" gerekçesi ile onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalılar Hazine ve ... ve ark. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil ile tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan şerhlerin terkini istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1956 yılında genel arazi kadastrosu, sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, aplikasyon ve 2. madde uygulaması 25/06/1981 tarihinde, itirazlı yerlerde 08/07/1982 tarihinde ilan edilen ilk tahdidin aplikasyonu ve 2. madde uygulaması, 27.02.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
1) Davalı ... ve arkadaşları vekilinin karar düzeltme istemleri yönünden;
Dairemiz kararının, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu, nitekim incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı ... ve arkadaşları vekilinin esasa ilişkin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile getirilen 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesinde “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre; “bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından bu yönüyle davalılar ... ve ark. vekilinin karar düzeltme istemenin kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı Hazinenin karar düzeltme istemi yönünden;
Davada Hazine dava konusu taşınmaz üzerinde Hazine lehine 2/B şerhi olduğu gerekçesi ile taraf gösterilmişse de davanın açıldığı 2013 tarihinden önce 2012 yılında 2/B şerhinin tapudan terkin edildiği anlaşılmakla, bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup, buna pasif husumet denildiği nitekim bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve re"sen gözetilecek hususlardan olduğundan husumet ehliyeti yok ise dava bu sebep ile reddedilir. Somut olayda, çekişmeli taşınmazın 2/B niteliğinin sicilden terkin edilmiş olduğu davada Hazinenin pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle, Hazineye karşı açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından, Hazinenin karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Davalılar ... ve ark. vekilinin esasa ilişkin karar düzeltme isteminin REDDİNE, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden karar düzeltme isteminin KABULÜNE,
2) Davalı Hazinenin karar düzeltme isteminin KABULÜNE, ,
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/04/2019 gün ve 2019/178 E. - 2603 K. sayılı onama kararının KALDIRILARAK yerel mahkemenin 24/06/2015 gün ve 2013/286 E. - 2015/273 K. sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının ve temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 30/09/2019 günü oybirliği ile karar verildi.