12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6607 Karar No: 2020/4136 Karar Tarihi: 30.06.2020
Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/6607 Esas 2020/4136 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, taksirle yaralama suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile karşıya geçen yayaya çarpması sonucu, yayada 4. derece kemik kırığı meydana gelmiştir. Mahkeme, sanığın asli kusurlu olduğunu kabul etmiş ve hüküm vermiştir. Ancak, sanığın hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verirken TCK maddelerini ihlal ettiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Yeniden yapılan değerlendirme sonucunda, sanığa verilen 6 ay hapis cezası adli para cezasına çevrilmiş, adli para cezasının belirlenmesinde TCK 52/3 ve 52/2 maddeleri göz önünde bulundurulmuştur. Hükmün detayları mahkeme kararında yer almaktadır. Kanun maddelerine göre, hapis cezası verilen suçlarda cezanın adli para cezasına çevrilmemesi gerekmektedir. Ancak, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi gereken durumlarda belirlenen tam gün sayısı ve günlük para miktarı da kanun maddelerine uygun olarak hesaplanmalıdır. Hüküm, bu maddeler dikkate alınarak düzeltilmiş ve onanmıştır. Kanun maddeleri TCK 89/1, 89/2-b, 50/1-a, 52/2-4, 50/2 ve CMUK 321, 322 olarak yazılmıştır.
12. Ceza Dairesi 2019/6607 E. , 2020/4136 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle Yaralama Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-b, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK"nın 50/2. maddesinin ""suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez"" şeklindeki hükmüne ve 5237 sayılı TCK"nın 89/1. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilmesine rağmen, sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya içeriğine göre, olay günü gündüz vakti meskun mahal içi iki şeritli bölünmüş asfalt yolda sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile tali yoldan ana yola çıktığı esnada, ana yol üzerinde yolun solundan sağına doğru karşıdan karşıya geçen katılan yayaya sağ şerit üzerinde çarpması neticesinde katılanın 4. derece kemik kırığı ile yaralanması şeklinde meydana gelen olayda, sanığın asli kusurlu olduğunun kabulü ile mahkumiyet kararı verilmesi bakımından mahkemenin takdirinde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye, ceza alt sınırından uzaklaşma gerekçesinin açıklanmadığına, ceza miktarına ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazların reddine, ancak; Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi; Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün dördüncü paragrafının yerinden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 6 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK"nın 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesine, TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 180 tam gün olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesine göre sanığın ekonomik durumu ve şahsi halleri gözetilerek günlüğü takdiren 20 TL"den paraya çevrilerek 3.600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/06/2020 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.