11. Hukuk Dairesi 2019/3527 E. , 2019/5639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/02/2018 tarih ve 2017/1256 E.- 2018/147 K. sayılı kararın birleşen davada davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 19/06/2019 tarih ve 2018/1236-2019/961 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi birleşen davada davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, Alfa Dericilik Ürünleri San. ve Tic. A.Ş."nin 04.08.2014 tarihinde TTK"nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkinine karar verildiğini, anılan şirket yöneticileri aleyhine şirketi zarara uğrattıkları iddiasıyla 01.11.2007 tarihinde Menemen Asliye Hukuk Mahkemesinde sorumluluk davası açıldığını, mahkemece hükmedilen tazminatın yönetici davalıdan alınarak şirkete ödenmesine karar verildiğini, davanın açılmasından sonra dava konusu hak ve alacakların davacı İbrahim ... tarafından müvekkiline devredildiğini ileri sürerek Menemen 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/71 E, 2017/364 K. sayılı dava dosyasıyla sınırlı olmak üzere şirketin ek tasfiyesi için sicile yeniden tesciline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, asıl davada ileri sürülen sebeplerle anılan şirketin tümüyle ihyasına, davacı ..."nın da tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, şirket genel kurul kararının en son 09.12.2003 tarihinde sicile tescil edildiğini, 29.03.2013 tarihinde şirketin müdürlüklerine başvurarak uzun süreden beri genel kurul toplantılarını yapmayarak münfesih duruma düştüğünü, 6102 sayılı TTK"nın geçici 7/d bendine istinaden ticaret sicil kaydının silinmesini talep ettiğini, ilgili tebliğ uyarınca gerekli ihtaratlar yapıldıktan sonra şirketin 04.08.2014 tarihinde ticaret sicilden resen silindiğini savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, asıl ve birleşen davada ihyası istenen şirket yöneticileri hakkında açılmış sorumluluk davası bulunduğu belirtilerek ihya talep edildiği, TTK"nın geçici 7. maddesi hükmü doğrultusunda davacı ve birleşen dosya davacılarının şirketin ihyasını talep etmesinde haklı sebebin mevcut olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile Alfa Dericilik Ürünleri San. ve Tic. A.Ş."nin Menemen 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/71 E ve 2017/364 K sayılı dosyası ile sınırlı olmak kaydıyla ihyasına, tasfiye memuru olarak ..."nın atanmasına karar verilmiştir.
Bu karara karşı birleşen davada davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi"nce, şirketin yeniden faaliyete geçecek şekilde tamamen ihyası şartları bulunmadığından anılan sorumluluk davasıyla sınırlı olarak ihya kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 23/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.