13. Hukuk Dairesi 2015/42887 E. , 2018/4273 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı üniversite, araştırma ve uygulama hastanesinde tedavi gören ... tedavi giderleri karşılığında davalı ..."nın asıl borçlu davalı ... .... kefil olarak imza attığı 26.07.2003 düzenleme tarihli 26.07.2003 vadeli, 7.807,924 TL bedelli senet tanzim edildiğini, bu senetten dolayı .... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3614 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını davalıların takibe itiraz ederek takibin durduğunu, ileri sürerek takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasını İstemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine kararı verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının, davalılardan bonoya dayalı alacağına binaen yapılan takibe vaki itirazların iptaline ilişkin olup, mahkemece, zamanaşımına uğramış dava konusu senetin yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilebileceği, alt ilişkide davalıların hastanede tedavi gören kişi olmadığı ayrıca üçüncü şahsın borcunu üstlendiğine ilişkin bir belgenin olmadığı, alt ilişkiye göre davalıların borcu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de somut uyuşmazlıkta, taraflar arasındaki ilişki üçüncü şahıs yararına sözleşmedir. Bu sözleşmede davacı hastane hastanın tedavisini taahhüt etmektedir. Davalı hasta yakınları ise tedavi giderlerini davacıya ödemeyi borçlanmaktadır. Davacı davasını üçüncü şahıs yararına sözleşme ilişkisine dayanarak açtığından dayanılan bono zamanaşımına uğramış dahi olsa HMK 202. maddesi hükmüne uygun olarak düzenlenmiş delil başlangıcı niteliğinde bir belgedir. Hal böyle olunca, davacının iddiasını HMK 202 maddesi kapsamında her türlü delillerle ispatlayabileceği de gözetilerek tarafların tanık dahil tüm delilleri toplandıktan sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu yönlerin göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.