11. Hukuk Dairesi 2019/3251 E. , 2020/1288 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 17/04/2019 tarih ve 2018/461-2019/193 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2015/582 sayılı “TELEGRAM” ibareli 38.sınıf hizmetleri kapsayan marka tescil başvurusunun TPMK Markalar Dairesi tarafından 556 sayılı KHK"nın 7.maddesinin a ve c bendi hükümleri kapsamında tescili istenen ibarenin ayırt edici olmadığı ve vasıf bildirdiği gerekçesi ile reddedildiğini, bu karara itirazın TPMK YİDK"nun 2015/M-8992 sayılı kararıyla reddedildiğini, müvekkilinin dünyanın önde gelen bilgisayar yazılım geliştiricilerinden olduğunu, “TELEGRAM” isimli mesajlaşma yazılımı ve uygulamasının ilk kez 2013 yılı ağustos ayında piyasaya sürülmesine karşın Türkiye"de ve dünyada birçok ülkede elli milyonu aşkın kullanıcısının olduğunu, ayırt ediciliğinin bulunduğunu, Türkçe"de bir anlamının bulunmadığını, kaldı ki OHİM"de birçok ülkede tescil edildiğini, Paris Sözleşmesi"nin 4. mükerrer 6.maddesi ve 556 sayılı KHK"nın 7/son maddesi uyarınca tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek TPMK YİDK"nun 14.09.2015 tarihli ve 2015/M-8992 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, “TELEGRAM” ibaresinin Türkçe karşılığının telgraf, telgraf mesajı olduğunu, “telekomünikasyon, iletişim ve haberleşme” genel tanımları kapsamında değerlendirilebilecek hizmetler bakımından ayırt ediciliğinin bulunmadığını, tanımlayıcı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2015/00582 sayılı TELEGRAM ibaresinin mülga KHK 7/1-a bendi uyarınca aranılan temel kriter olan hiçbir mal ve hizmette kaynak bildirme fonksiyonu bulunmaması kapsamında değerlendirilemeyeceği, bununla birlikte bozma ilamındaki gerekçeler de dikkate alındığında 38.sınıftaki her türlü haberleşme ve iletişim hizmetlerinde anılan ibarenin mülga KHK 7/1-bendi kapsamında kalabileceği, ancak başvuruya konu ibarenin YİDK karar tarihi itibariyle mülga 556 sayılı KHK’nın 7/son maddesi kapsamında yoğun kullanıma bağlı olarak ayırtedicilik kazandığının kabulünün gerekeceği, çünkü dava konusu markanın bir iletişim – mesajlaşma uygulaması olduğu, akıllı telefon dünyasında bir uygulamanın (aplikasyonun) teknolojinin gelişmesiyle birlikte çok hızlı bir şekilde yayılıp tüketici nezdinde tanınır hale gelmesinin mümkün olduğu, dava konusu TELEGRAM uygulamasının da 2013 yılından itibaren ülkemizde ve dünyanın pek çok ülkesinde AppleStore, GooglePlayStore, WindowsMağaza uygulamaları aracılığıyla tüketiciye ulaştırıldığı, ulusal ve birçok uluslararası basın organında TELEGRAM markası ile ilgili haberlerin yer aldığı, ilgili web sitelerine Türkiye"den de kullanıcıların kolayca erişebileceği, TELEGRAM markasına ait sosyal medya hesaplarında yüzbinlere varan takipçilerinin mevcut olduğu, dolayısıyla dava konusu markanın YİDK karar tarihi itibariyle dahi haberleşme-iletişim-telekomünikasyon hizmetleri olarak genellenebilecek hizmetlerde kullanım sonucunda ayırtedicilik kazandığının kabulünün gerekeceği ve anılan ibarenin 7/1-a, c ve d bentleri kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne ve TPMK YİDK"nun 14.09.2015 tarihli ve 2015/M-8992 sayılı kararının 38.sınıftaki hizmetler bakımından davacının itirazlarının reddi yönünden iptaline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.