Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3742
Karar No: 2016/4383
Karar Tarihi: 26.10.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3742 Esas 2016/4383 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın tarafları arasında eser sözleşmesi bulunduğu, fakat davalı tarafından bakiye iş bedelinin ödenmemesi üzerine dava açıldığı anlatılmaktadır. Davacı zararının BK'nın 105. madde gereğince karşılanması gerektiğini belirterek 10.000 TL munzam zararın tahsilini istemiş, mahkemece 18.297,33 TL'ye çıkartılan talep kısmen kabul edilmiştir. Ancak davalının temyiz itirazları kabul edilerek kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Somut olayda, davacının munzam zararın varlığını somut delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
-818 Sayılı Borçlar Kanunu 105. Madde
-6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 122. Madde
15. Hukuk Dairesi         2016/3742 E.  ,  2016/4383 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -


Dava, munzam zarar nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair kararı davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; davacı taraflar arasında ... tarihli eser sözleşmesi bulunduğunu, yükümlülükler yerine getirilerek ifada bulunulmuş olmasına rağmen davalı tarafından bakiye iş bedelinin ödenmemesi üzerine ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi"nde açtıkları davada 82.301,66 TL alacağa hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, ilâma bağlanan alacak için yaptıkları takip sonucu alacağın 26.06.2008 tarihinde tahsil edilebildiğini, alacağın geç ödenmesi nedeniyle zarara uğradıklarını bu zararın BK"nın 105. madde gereğince karşılanması gerektiğini belirterek 10.000,00 TL munzam zararın 26.06.2008 tarihinden itibaren reeskont faiziyle tahsilini istemiş, ıslah dilekçesiyle talebini 8.297,33 TL artırarak 18.297,33 TL"ye çıkartmış, davalı munzam zarar koşulları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece; bilirkişi raporunda hesaplanan 18.297,33 TL"den davacının zararın artmasında kusurlu olması nedeniyle yarı oranında indirim yapıldığı da belirtilerek davanın kısmen kabulü ile 9.148,66 TL munzam zarar alacağının dava tarihinden değişen oranlarda avans faiziyle tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava munzam zarar nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Dava tarihine göre uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu 105. maddede munzam zarar düzenlenmiştir. ( Maddenin 6098 Sayılı Türk borçlar Kanunundaki karşılığı 122. maddedir. Anılan 105. (6098 sayılı T.B.K. 122) madde uyarınca alacaklının uğradığı zarar geçmiş günler faizinden fazla olduğu takdirde borçlu kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini kanıtlamadıkça bu zararı ödemekle mükelleftir.
Yasa koyucu para borcunun geç ödenmesi halinde bir zararın mevcut olduğunu kural olarak benimsemiştir. Bu zararın karşılanması iki bölümde düşünülmüştür. Birinci bölüm kanıtlanmadan ödenmesi talep edilecek zarar miktarıdır ki bu temerrüt faizidir. Diğer bir deyişle temerrüt faizi miktarınca alacaklının zarara uğradığı yasal bir karine olarak kabul edilmiştir. Bunun dışında davacının herhangi bir karineden istifade etmek olanağı yasal olarak mevcut değildir. Dava konusu somut olaydaki çözümlenmesi gereken hukuki sorun; temerrüt faizini aşan bir zararın mevcut olup olmadığıdır. Yüksek enflasyon, dolar kurundaki artış, serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu davacıyı ispat yükünden kurtarmaz. Zira; davacı para alacağını zamanında alması halinde ne şekilde kullanacağını kanıtlayamamıştır. Ayrıca alacaklı, uğradığı zararın kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu ispat etmek zorundadır. Soyut enflasyonun ya da bankalarda mevduat için ödenen faizin temerrüt faizinden yüksek oranda olması, munzam zararın gerçekleştiği ve kanıtlandığı anlamına gelmez. Burada davacının kanıtlaması gereken husus enflasyon ve mevduat faizinin yüksekliği gibi genel olgular değil, kendisinin şahsen ve somut olarak geç ödemeden dolayı zarar gördüğü keyfiyetidir. Örneğin alacağını zamanında tahsil edememekten ötürü, başkasına olan borcunu ödemek için daha yüksek oranda faizle borç aldığını, alacaklı olduğu parayı zamanında alsa idi yabancı para ile ödemek durumunda olduğu borcunu, geçen süre içinde gerçekleşen bu fark sebebiyle daha yüksek kurdan ödemek zorunda kaldığını kanıtlamak durumundadır. Ülkede yaşanan ekonomik kriz nedeniyle paranın döviz karşısında hızlı değer kaybı, yüksek enflasyon gibi genel afaki ve doğrudan davacının zararını ifade etmeyen umumi ekonomik konjonktürel olgular BK"nın 105. (T.B.K. 122.) maddesinde sözü edilen munzam zararın varlığını göstermez.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı munzam zararın varlığını somut delillerle kanıtlayamamış olup davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi