Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4420
Karar No: 2020/6513
Karar Tarihi: 07.12.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/4420 Esas 2020/6513 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini isteyen davacıların muvazaalı temlik iddialarını kabul etmeyerek davanın reddini savundular. İlk derece mahkemesi de mirasbırakanın bakım karşılığında taşınmazlarını temlik ettiği, mal kaçırma amacının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Ancak davacılar vekilinin istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi istinaf başvurusunu esastan reddetti. Yargıtay, dosyanın incelenmesi sonucunda, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna vararak davacıların taleplerine hükmetti. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise Türk Borçlar Kanunu'nun 611. ve 614., Borçlar Kanunu'nun 511. ve 514., Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. ve 371/1-a maddeleridir.
1. Hukuk Dairesi         2019/4420 E.  ,  2020/6513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı davacılar vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ın 46 ve 49 parsel sayılı taşınmazlarını davalı torunu ... ’ya, 45 ve 198 parsel sayılı taşınmazlarını da diğer davalı torunu ... ’e ölünceye kadar bakma akdiyle temlik ettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, akdin yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiklerini, davacıların ise mirasbırakanla ilgilenmediklerini, temliklerin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.İlk derece Mahkemesince, mirasbırakanın bakım karşılığında taşınmazlarını temlik ettiği, mal kaçırma amacının olmadığı, davalıların da bakım borcunu yerine getirdikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın 16.05.2016 tarihli akitle çekişme konusu 46 ve 49 parsel sayılı taşınmazlarını davalı torunu ... ’ya, 45 ve 198 parsel sayılı taşınmazlarını da diğer torunu davalı ...’e ölünceye kadar bakma akdi temlik ettiği, 1939 doğumlu mirasbırakan Nizamettin’in 06.03.2017 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak, davacı kızları ile davalıların babası olan dava dışı oğlu Mehmet’in kaldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) m. 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)).Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 01.04.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.Somut olaya gelince, davalılara temlik edilen taşınmazların akit tarihindeki toplam değeri 493.862,00 TL, halen mirasbırakan adına kayıtlı 6 parça taşınmazın akit tarihindeki değeri ise 241.232,00 TL olup, mirasbırakanın daha az taşınmazını devrederek bakımını sağlayabilecek iken, malvarlığının yarısından fazlasını temlik ederek makul karşılanabilecek sınırın aşıldığı, yine davalıların babasının arkadaşı olan davalı tanığı ...’in; “...Muris sağlığında bir gün bana gelip ev yerini sana vereyim sen de daha sonra torunlarım Mustafa ve Samet"e devredersin diye söyledi, ben de bunu kabul etmedim.” şeklindeki beyan gözetilerek açıklanan olgular yukarıda değinilen ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi