Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6228
Karar No: 2019/2613
Karar Tarihi: 27.03.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6228 Esas 2019/2613 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/6228 E.  ,  2019/2613 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen kira bedellerinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; 18.06.2015 tarihli sözleşme ile davalıya ait futbol sahasının 1 Ocak 2016 – 30 Nisan 2016 dönemi için kiralandığını, ancak kullanım süresi başlamadan kısa bir süre önce bir Rus uçağının Türkiye hava sahasında düşürülmesi ile başlayan ve daha önce öngörülme olasılığı bulunmayan kriz sonucu, Rus hükümetinin spor takımlarının Türkiye"ye gelmelerine yönelik engelleyici kararlar aldığını, kira akdinin kendilerince fesh edilmek zorunda kaldığını, daha önce peşin ödenen 82.600 Euro (274.752,00 TL)"nun temerrüt tarihi olan 08/01/2016 tarihinden itibaren faizi ile birlikte iade edilmesi gerektiğini, ancak kabul anlamına gelmemek üzere feshin haksız olduğunun düşünülmesi halinde makul kiraya verme süresi araştırılarak mecurun boş kalması sebebiyle davalının oluşan zararı karşılığında kaç aylık kira bedeli ödenmesi gerektiği belirlenerek geri kalan kısmın iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek, kira sözleşmesinin feshi sebebi ile ödenmiş olan 274.752,00TL (82.600 euro 3.3116) bedelin 08/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; feshin haksız olduğunu, kira sözleşmesinin başlangıcından sonra fesih yapıldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; taraflar arasındaki futbol sahası kullanma sözleşmesinin Türkiye ile Rusya arasında yaşanan siyasi kriz nedeniyle Rus takımların gelemediği, futbol sahasının kullanımının hukuken imkansız hale geldiği sebebine dayanılarak feshedildiği iddia
    edilmiş ise de, dava konusu sözleşmede Rus takımları ile sözleşme imzalanmaması durumunun sözleşmenin feshi sebebi olarak düzenlenmediği gibi mücbir sebep sayılamayacağı ayrıca davacının feshin haksız olduğu yönünde kanaat uyanması halinde kiralananın boş kaldığı makul süre kirasının düşülerek bakiye kalan kısmın iadesine yönelik isteminin ise, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında bu hususta bir talep olmayıp bu talebe uygun açılmış bir dava da bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kira sözleşmesinin haklı feshi sebebiyle ödenen kira bedellerinin iadesi ya da feshin mahkemece haksız görülmesi halinde hesap edilecek makul süre kira bedelinin ödenen tutardan düşülerek, bakiye tutarın iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
    Taraflar arasında imzalanan 18.06.2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin varlığı hususunda, uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiracı 31.12.2015 tarihli ihtar ile, Rusya ile yaşanan kriz nedeniyle futbol sahasını kullanması planlanan ve piyasının %90 "nını oluşturan Rus takımlarının öngörülmesi mümkün olmayan kriz nedeniyle sözleşmelerini iptal ettiğinden sahanın kendilerince kullanılmasının hukuken imkansızlaştığını bu nedenle sözleşmenin tarafları arasındaki dengenin katlanılmaz şekilde bozulduğundan sözleşmenin feshedildiğini davalıya ihtar etmiştir. Davalı ise ihtara cevabında feshi kabul etmediklerini beyan etmiştir. Mahkemenin; dava konusu kira aktinde Rus takımları ile sözleşme imzalanamaması durumunun aktin feshi sebebi olarak düzenlenmediği ve bu durumun mücbir sebep sayılamayacağı bu nedenlerle davacının tek taraflı feshinin haklı kabul edilemeyeceğine dair görüşünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak davacının dava dilekçesinin içeriğinde, feshin haklı görülmemesi halinde; kiralananın yeniden kiraya verilebileceği makul süre kira bedelinin belirlenerek, bu tutarı aşan ödemelerinin iadesine yönelik istemi de bulunmakta olup, bu isteme yönelik red kararının değerlendirilmesi gerekmiştir.
    Feshin haksız kabul edilmesi halinde, en azından ödenen bedelin tamamı olmasa da makul süre kira bedelini aşan kısmının iadesinin yapılması istemine ilişkin olarak; dava dilekçesinin talep ve talep sonucu kısmında her ne kadar yer verilmemiş ise de, dava dilekçesinin içeriğinde bu husus belirtilmiştir. Zaten talep ödenen bedelin iadesi olmakla, "Çoğun içinde azda vardır" kuralı gereğince ödenen bedelin daha azına hükmedilip hükmedilemeyeceğine yönelik olarak inceleme ve değerlendirme yapılması istem olmaksızın gereklidir. Bu bakımdan mahkemenin istemin yöneltiliş biçimi nedeniyle yazılı red gerekçesi uygun bulunmamıştır.
    Yukarıda geçen açıklamalar çerçevesinde, feshin haksız olduğunun kabulünde zorunluluk bulunması karşısında, işin esası ilgili yasal hükümler çerçevesinde ele alınmıştır.
    Erken tahliye halinde kural olarak Türk Borçlar Kanununun 325. maddesine göre kiracı anahtar teslim tarihine kadar kira bedelinden, anahtar teslim tarihinden itibaren ise kiralananın aynı şartlarda kiraya verileceği makul süre kira bedeli ile sorumludur. Bununla birlikte Türk Borçlar Kanunu"nun 112. maddesi göndermesi ile aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca, kiraya verenin bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapması gerekir. Bu durumda kiraya verenin zararı, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira bedelinden ibarettir.
    Somut uyuşmazlıkta; mecurun 1 Ocak 2016 – 30 Nisan 2016 dönemi için kiralandığı, kira süresinin başlamasından sonra ve sözleşme süresi dolmadan sözleşmeyi feshettiği, davacının fesih sebebi olarak ileri sürdüğü sebebin haklı olmadığı anlaşılmıştır.
    Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde mahkemece, davalının mecuru yeniden kiraya verebileceği makul sürenin ve kira bedelinin tespiti amacıyla alanında uzman bilirkişi heyetinden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi