Esas No: 2020/5130
Karar No: 2021/3899
Karar Tarihi: 22.11.2021
Danıştay 5. Daire 2020/5130 Esas 2021/3899 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5130
Karar No : 2021/3899
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili: Av. …
Karşı Taraf (Davalı): … Başkanlığı
Vekilleri: Av. …
İstemin Özeti: Davalı idare bünyesinde bilişim uzman yardımcısı olarak görev yapmakta iken, 670 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı tüm parasal haklarının dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…,K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hiçbir yargılama yapılmadan, doğrudan ya da dolaylı irtibatı olmayan terör örgütü suçlamasıyla ömür boyu kamu görevinden bir daha çalışamayacak şekilde Kanun Hükmünde Kararnamesiyle kamu görevinden çıkarıldığı, hukuken kabul edilemeyecek gerekçelerle bir Kanun ile hakkında somut hiçbir suçlama olmadan, savunma alınmadan delil gösterilmeden ve yargılama yapılmadan terör örgütü üyesi ilan edilmesi ve yaptırım olarak kamu görevinden çıkarılmasının ve bir daha da kamu görevine giremeyecek olmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile korunan birçok hakka aykırı olduğu, yargılama aşamasında itiraz ve taleplerinin ayrıntılı olarak sunulduğu, ceza yargılamasında verilen kararın kesinleşmediği, ByLock kaydının tek başına silahlı terör örgütü üyeliğinin delili olarak kabulünün ise evrensel hukuk ilkelerine aykırı olduğu, mesaj kayıtlarında, terör örgütü faaliyetinde bulunulduğuna dair bir emare bulunmadığı, Yargıtay kararları uyarınca bylock kullanıcısı olsa bile, alt katmanda bulunduğu ve örgüt üyesi olmayabileceği sonucuna ulaşmanın mümkün olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararında davacının hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının mahkumiyet kararı henüz kesinleşmemiş olduğundan devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi; bu ceza yargılamasının konusunun davacının terör örgütü üyeliği ile ilgisi olması nedeniyle masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararında yer alan;
"... Bilgi Teknoloji ve İletişim Kurumu Başkanlığı'ndaki FETÖ/PDY Örgütü yapılanmasına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma sonucunda düzenlenen iddianamenin içeriği,sanığın savunmaları, BTK'dan gelen müzekkere cevapları,sanığın Bylock kullanıcısı olduğuna dair Tespit ve Değerlendirme Tutanakları, 25/04/2017 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporu ile tüm dosya kapsamı içeriğine göre;
Sanığın BTK'nın eski çalışanı olduğu ve Bilişim Uzman Yardımcısı olarak görev yaptığı , … C.Başsavcılığı'nın tespit tutanaklarında sanığın … GSM telefon hattı ile … nolu telefon ile ilk tespit tarihi 2014 yılı 8.ayın 12'sinde olmak üzere bylock programını yüklediği, BTK'ya yazılan müzekkereye verilen cevaptan açıkça anlaşılacağı üzere CGNAT kayıtlarına göre; bylock isimli programa tahsis olunan dokuz adet IP'den … , … ve … nolu IP'lere ilk giriş tarihi 12/08/2014, son giriş tarihi 16/02/2015 olmak üzere, toplam 64044 kez sinyal almak suretiyle bağlantı yaptığı anlaşılmaktadır.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gönderilen Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı içeriğine göre sanığın … numaralı GSM hat üzerinde kullandığı programda ID numarasının …, kullanıcı adının …,şifresinin … (sanığın bylock şifresi ile sanığın ad ve soyadının baş harfleri aynı, yine sanığın doğum tarihi ile bylock şifresinin ay gün ve yıl olarak da aynı olduğu), giriş sayısının log olarak 214, alınan mail sayısının log olarak 16, alınan mesaj sayısının log olarak 105, gönderilen mesaj sayısının log olarak 157 olduğu; yine söz konusu tutanakta sanığa ait … nolu ID ile … , … ., ..., …., …., …., ..., ..., ..., ... isimli kişiler tarafından kullanılan ID ler arasında irtibat olduğu görülmüştür. ... adlı kullanıcı da sanıkla aynı kurumda çalışan kişi olduğu ve sanığın savunmasında da belirttiği üzere bu kişiyi tanığını beyan etmiştir,sanığın bylock listesinde kayıtlı bulunan ...'nın da sanığı kişi listesine eklerken …' olarak eklediği, … soy isminin sanığın kızlık soyadı olduğu ve sanık savunmasında da kızlık soy isminin … olduğunu beyan etmiştir..." tespitleri dikkate alındığında davacının örgütün gizli haberleşme programı olan Bylock programını kullandığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı tahsili ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesi, 1. fıkrası uyarınca, davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılması gerekmekte ise de, davacı vekili tarafından temyiz aşamasına ait yargılama giderlerinin yatırıldığı anlaşıldığından temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 22/11/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.