23. Ceza Dairesi 2016/11577 E. , 2016/8595 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 151/1, 31/3 ve 62/1 maddeleri gereğince 2 ay 6 gün hapis cezası ve 5237 sayılı TCK"nın 50/3 ve 50/1-b maddeleri gereğince katılanın uğradığı zararın tamamen giderilmesi seçenek yaptırımına çevrilmesine dair
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinde katılana ait evin pencere camını kırmak suretiyle zarar verdiği, suça sürüklenen çocuk savunması, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından mala zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dairemizin 17/12/2015 tarih ve 2015/15538 esas, 2015/8319 karar sayılı bozma ilamına uyulup uyulmayacağı hususunda mahkemece bir karar verilmemiş ise de bozma ilamına eylemli olarak uyulması karşısında bu husus ve ayrıca TCK"nın 51/2. maddesine göre, cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabileceği, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edileceği, koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverileceği hükmüne yer verildiği, malvarlığına yönelik bazı suçlarda etkin pişmanlığı düzenleyen aynı Kanun"un 168. maddesinde, failin, azmettirenin veya yardım edenin etkin pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme ya da tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde mağdurun rızası aranmaksızın, kısmî geri verme veya tazmin halinde ise mağdurun rıza göstermesi koşuluyla ve etkin pişmanlığın gerçekleştiği
yargılama aşaması dikkate alınarak ceza indirimi öngörüldüğü, öte yandan aynen geri verme veya tazmin tedbiri aynı Kanun"un 51. maddesinde bir koşul olarak gösterilmiş ise de, yasal bir indirim nedeninin, bundan yararlanmama iradesini ortaya koyan failin cezasını etkisiz kılacak biçimde aynen tazmin tedbir şartına bağlı tutulması imkanının bulunmadığı, böyle bir uygulamanın, mağdurun zararını soruşturma veya kovuşturma aşamalarında gidermeyen faillere yeni bir olanak tanırken, soruşturma veya kovuşturma aşamalarında zararı ödeyen sanık veya sanıklar aleyhine ve adalete aykırı bir sonuç doğuracağı, maddenin düzenleniş amacının da bu şekilde yorumlanamayacağı gözetilmeyerek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayan sanık hakkında ertelemenin, katılanın uğradığı zararın giderilmesi şartına tabi tutulması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiisinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi gereğince yaş küçüklüğü nedeniyle kısa süreli hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmesi durumunda, seçenek tedbiri yerine getirmeyen suça sürüklenen çocuk hakkında, 5275 sayılı CGTİHK’nın 106/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezasının kısmen ya da tamamen çektirilmesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasının 6 nolu bendinde yer alan "seçenek tedbirin gereklerine uyulmaması halinde cezanın kısmen veya tamamen infaz edileceğine" ilişkin kısmının tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/10/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.