Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/9895 Esas 2016/8592 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 43/1, 168/2, 52/2 ve 53 maddeleri gereğince sanıkların 7"şer ay 15"er gün hapis cezası ve 360"ar TL adli para cezası

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suç tarihinde katılanı kesintisiz olarak sanık ... üzerine kayıtlı telefon görüşmesiyle arayan sanık ..."in kendisini başkomiser olarak tanıttıktan sonra, banka kartının kullanıldığına inandırarak, hem bildirdiği hesaba birden fazla para aktarılmasını ve yine bildirdiği telefon numaralarına kontör gönderilmesini temin ederek menfaat ettikleri olayda;
1-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları, hesap hareketleri, yakalama tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" gerektiği, suç tarihinde katılanla telefonla kesintisiz olarak konuşarak menfaat temin edilen olayda, TCK"nın

zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, eylemin kül halinde 5237 sayılı Kanunun 157/1. maddesinde öngörülen dolandırıcılık suçunu oluşturacağı ancak sanıkların güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge çeşitliliği dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK"nın 43. maddesi uyarınca arttırılması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın savunmalarında ısrarla adına abonelikler açtırıldığını, sanıkları ve şikayetçiyi tanımadığını beyan etmesi karşısında; sanık ..."in ifadesinde geçen 542 582 53 92 nolu hattın verilmesine dayanak olan sözleşme aslı getirtilerek sözleşmedeki yazı ve imzaların sanık ... Ugan"a ait olup olmadığı hususunda grafolojik inceleme yaptırılması, gerektiğinde görüşme kayıtlarından sanığın bu hattı kullandığının görüşme yapılan numaralardan hareketle tespit edilmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.