4. Ceza Dairesi 2013/34723 E. , 2016/7789 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıklardan ..."a yükletilen 6136 sayılı Yasaya muhalefet ile sanıklara yükletilen tehdit ve mala zarar verme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçunda hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin 1 ilâ 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde infaz evresinde re"sen uygulanması mümkün görüldüğünden bozmayı gerektirmediği ve 5728 sayılı Yasa ile değişik 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca hapis cezası yanında 30 günden 100 güne kadar adli para cezası tayin olunarak indirimin bu miktar üzerinden yapılması gerektiği gözetilmeden, temel adli para cezası 5252 sayılı Yasanın 5/2. maddesi uyarınca 450 TL olarak eksik tayin edilmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
1-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen cezanın eleştiri dışında kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından,
Sanık ...’ın 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçuna ilişkin olarak ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanıklara yükletilen tehdit ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerde ise sanıklar hakkında 106/2-a,c maddeleri uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmemişse de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, sanık ..."ın mala zarar verme eylemine sanık ..."nin de katıldığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmeyerek yapılan incelemede,
a-TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
b-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ... gün ve ... sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."nun temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, “sanıklar hakkında TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına” ibaresi eklenmek ve TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresi çıkartılmak biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 20/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.