Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1826
Karar No: 2020/8343
Karar Tarihi: 14.12.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1826 Esas 2020/8343 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle davalılar aleyhine dava açmıştır. Davacı, müvekkili ile davalıların birinin kardeşi ve her ikisinin de kök murisin mirasçıları olduğunu belirtmiştir. Müvekkili ile davalıların murisi arasında yapılan 12.03.1993 tarihli miras payının devri sözleşmesi uyarınca dava konusu taşınmazların tamamı müvekkiline devredilmiştir. Ancak dava konusu 103 ada 18 ve 22 parsel sayılı taşınmazların davalıların miras bırakanı adına kayıtlı hissesi olduğu, dava konusu 103 ada 187 parsel sayılı taşınmazda ise müvekkilinin adına kayıtlı 3/44 payın iptali ve davacı adına tescil edilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabul kısmen reddi kararı vermiştir. Davacı vekili ise kararı temyiz etmiştir.
Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu'nun 22. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde düzenlenmesi gereken ve geçerliliği resmi şekil şartına bağlı olan bir sözleşme türüdür. Satış vaadi sözleşmelerinden kaynaklanan davaların kabul edilebilmesi için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağı var sayılamaz.
14. Hukuk Dairesi         2017/1826 E.  ,  2020/8343 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.08.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 13.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkili ile davalıların murisi ..."nın kardeş olup her ikisininde kök muris ..."nın mirasçılarından olduğunu, müvekkili ile davalıların murisi ... arasında 12.03.1993 tarihinde ... 7. Noterliğinde düzenleme suretiyle miras payının devri sözleşmesinin imzalandığını bu sözleşme ile ...’nın babaları ..."ndan kendisine intikal eden ... Köyü hudutları dahilinde bulunan taşınmazlar üzerindeki miras paylarının tamamını bedeli karşılığında müvekkiline devrettiğini, dava konusu 103 ada 18 ve 22 parsel sayılı taşınmazlarda halen kök muris ...’nın payının olduğunu, 103 ada 187 parsel sayılı taşınmazda ise ...’nın payının olduğunu aynı sözleşmeye dayanılarak açılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/583 Esas sayılı dosyasında bir kısım taşınmazlar açısından davalıların murisi ... adına kayıtlı pay iptal edilerek müvekkili adına tescil edildiğini, bu davada dava konusu parseller ile ilgili taleplerin atiye bırakıldığını, bu nedenlerle 103 ada 18 ve 22 parsel sayılı taşınmazlar ile 103 ada 187 parsel sayılı taşınmazdaki ... adına kayıtlı hisselerin iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davacı ile müvekkillerinin babası arasında yapılan sözleşmeye göre davacının tüm haklarını aldığını, ... köyü 103 ada 18 ve 22 parsel sayılı taşınmazlar için ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 2014/390 Esas ile açılan davada elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrildiğini, karar gereği müvekkiller adına tescil edildiğini, davacı tarafın bu karara itiraz etmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu bugüne kadar hak talebinde bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 103 ada 18 ve 22 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın reddine, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 103 ada 187 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile davalıların miras bırakanı ... adına kayıtlı 3/44 payın iptali ile davacı ...adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir.
    Somut olaya gelince; 12.03.1993 tarihli, 5990 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde miras payının devri sözleşmesi uyarınca dava konusu 103 ada 187 parsel sayılı taşınmaz açısından davanın kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Dava konusu 103 ada 18 ve 22 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise, mahkemece davalıların hissesi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava konusu 103 ada 18 ve 22 parsel sayılı taşınmazlar açısından tapuda paydaş olan ...’na ait ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/103 Esas, 2004/71 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre düzenleme şeklinde miras payının devri sözleşmesinde miras payını devralan davacı ...ile miras payını devreden-davalılar murisi ... murisin mirasçılarıdır. Düzenleme şeklinde miras payının devri sözleşmesi mirasçılar arasında yapılmıştır. TMK"nın 702. maddesi uyarınca, elbirliği ortaklığında amaç, bir paydaşın tasarrufu ile diğer paydaşların zarar görmemesi, bir başka anlatımla diğer paydaşların dışa karşı koruması olup, bunun sonucu üçüncü kişilerce yapılacak her türlü tasarruf tüm paydaşların oluru ile mümkündür.
    Somut olayda, düzenleme şeklinde miras payının devri sözleşmesi elbirliği malikleri arasında yapılmış olup dava konusu payların yine elbirliği maliki olan davacıya geçmesi halinde diğer ortaklar bir zarar görmeyecektir. Bu nedenle iştirakçi malikler arasında yapılan düzenleme şeklinde miras payının devri sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Mahkemece düzenleme şeklinde miras payının devri sözleşmesinin ifa kabiliyeti olduğu dikkate alınarak taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi