11. Hukuk Dairesi 2019/3230 E. , 2020/1287 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 15/03/2019 tarih ve 2018/357-2019/222 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 28.04.2005 vadeli ve 14.000 TL bedelli senetten dolayı davalının müvekkiline borçlu olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan takibin kesinleştiğini, işlemsiz kalan icra dosyasının yenilendiğini, davalının şikayeti üzerine İcra Hukuk Mahkemesince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ileri sürerek, 14.000 TL"nin 28.04.2005 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, senedin yazılı delil niteliğini kaybettiğini, davacının temel ilişkiye dayanmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının senede bağlı alacak olan 14.000 TL ile ilgili sözleşme ilişkisini ispatlaması karşısında, davalının bu borcunu ödediğini de ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 14.000 TL’nin 08.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildi.
Karar, her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davalı tarafından düzenlenen bono hakkında başlatılan icra takibinde İİK"nın 33/a maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle takibin geri bırakılmasına karar verilmesinden sonra temel ilişkiye dayalı alacak davasıdır. Davalıya yapılan ödeme emrinin tebliği
tarihine(23.05.2005) ve yasal itiraz süresine göre 31.05.2005 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek faize karar verilmesi gerekirken, mahkemece, eldeki davanın açılma tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmayıp kararın bu yönden bozulması gerekmekte ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 1 numaralı bendindeki “…..08/05/2015…”tarihinin “….31.05.2005...”olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 717,25 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi