18. Hukuk Dairesi 2016/534 E. , 2016/2804 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ... İli Merkez İlçesi ... Mahallesi 4520 ada 48 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat ve ecrimisil istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 26.05.2015 gününde temyiz eden davacı vekili Av.... ile aleyhine temyiz olunanlardan davalı ... vekili ... ... davalı ... Müdürlüğü vekili Av.... ve davalı ... vekili Av... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosya eksiklik nedeniyle mahalline geri çevrilmiş olup bu kez iade edilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının ... İli... İlçesi ...Mah. 4520 ada 48 parseldeki 864/414720 payına karşılık gelen 484,61m² taşınmazı üzerinde ... Spor Kulübü tesisleri, çukur vaziyette yerler, .... Lisesi, otopark, ana arter ve ara arter yollar bulunduğunu, davalıların dava konusu parsele eylemli olarak el koyduklarını, müvekkiline bu işlemlerle ilgili olarak herhangi bir kamulaştırma evrakının tebliğ edilmediğini, taşınmaz ile ilgili ... Büyükşehir Belediyesi"ne yapmış oldukları uzlaşma talebinin kabul edilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kamulaştırmasız el koyma tazminat bedeli 10.000,00-TL nin dava tarihinden, 2.000,00-TL ecrimisilin ise dönem sonu yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Somut olayda çözülmesi gereken hukuki sorun, dava konusu taşınmaza el koymanın bir kamulaştırma işlemine dayanıp dayanmadığı, dava edilen yerle ilgili olarak kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi bulunup bulunmadığı,dolayısıyla
kamulaştırmasız el koyma iddiasının yerinde olup olmadığı ve tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmakta olup; mahkemece, bu konularda yeterince araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi yapılan araştırma ve incelemenin de karar vermeye yeterli ve elverişli olmadığı görülmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile özellikle geri çevirme kararı üzerine getirtilen tedavüllü tapu kayıtları, paydaş dosyaları, kamulaştırma evrakı üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunuda; davaya konu taşınmazın geldisi olan 570 ada 3 parselin davacıların murisi ve dava dışı kurum ve şahıslar adına kadastro çalışması sırasında tesbit gördüğü, ancak tesbite itiraz üzerine 1958 yılında açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda ... Kadastro Mahkemesinin 29.06.2004 gün ve 2003/27 E. 2004/19 K. sayılı ilamının 31.07.2006 tarihinde kesinleştiği ve bu ilama dayalı olarak kök parselin davacıların murisi, Hazine ve dava dışı üçüncü kişiler adına tescil edildiği, gitti kaydının 4520 ada 7 parsel, bunun gittisinin de 4520 ada 48 parsel olduğu anlaşılmakta ise de; bu taşınmaza ait evveliyat ile tescil sonrası tedavül işlemlerine ait dayanak belge ve kayıtların bazılarının dosyada bulunmadığı, bulunan belgelerin ise okunaklı ve denetime imkan verecek nitelikte olmadığı, kök 570 ada 3 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin davalı olduğu süreçte taşınmazın çeşitli idareler tarafından kamulaştırıldığı, ancak kamulaştırma işlemi sırasında tapu malik veya mirasçılarına usulüne uygun olarak yapılmış kamulaştırma evrakının tebliğine ilişkin belgeye dosyada rastlanmadığı, kamulaştırma işlemlerinin kayyım huzuru ile yürütüldüğü, idare tarafından malik veya mirasçıların davalı olarak gösterildiği Kamulaştırma Kanununun 16. veya 17.maddesine göre açılmış tescil davasının tesbit edilemediği anlaşılmaktadır.
Dosyaya geri çevirme üzerine bazı mahkeme kararlarının örnekleri getirtilmiş ise de, dosya ve karar asılları veya onaylı örnekleri ile davalının dayandığı kamulaştırma evrakının tamamı dosyada bulunmamaktadır. Getirtilen tapu kayıtlarının geldi ve gittileri ayrıntısıyla ve okunaklı şekilde gösterilmediği gibi, dayanak belgeleri de eksiktir. Dolayısıyla dava konusu taşınmazın geldi ve gittisiyle durumunu tam ve net biçimde belirleyecek nitelikte olmayan bu kayıtlara dayalı olarak karar vermek mümkün görülmemiştir. Yine, kayıtlarda yer alan şerhlerde geçen mahkeme kararları tam olarak getirilmemiş ve bu dava dosyalarının eldeki davaya etkisi değerlendirilmemiş ve hükmen kaydı içeren paydaşlara ait hükümlerin içeriği de gözönünde bulundurulmamıştır.
Davaya konu uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak; dosyada örnekleri bulunan kararlara ait dosyalar ile kamulaştırma evrakı asıllarının veya onaylı örneklerinin, dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren bütün tedavülleri ile birlikte ve bu kayıtlarda geçen mahkeme dosyalarının aslı veya onaylı örneklerinin; Kadastro Mahkemesine ait 2003/27 E. 2004/19 K. Sayılı dosyasının asılları veya onaylı örneklerinin ve kesinleşen bu karara karşı haricen yapılan inceleme ile yargılamanın yenilenmesi talebi ile açılan, ... Kadastro Mahkemesinin 2011/1282 esas sayılı dosyası üzerinden yargılamasının devam ettiği anlaşılan iş bu dosya da getirtilerek taraflarının kim olduğu tesbit edilip,eldeki bu dosya açısından bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı değerlendirilmesi ve
kadastro dosyaları içerisinde kamulaştırma evrakının yer alıp almadığının araştırılması, davaya konu taşınmazın kamulaştırılmasına dair tüm bilgi ve belgeler ilgili idarelerden getirilerek; kamulaştırma tarihindeki malik veya mirasçılara usulüne uygun kamulaştırma evrakının tebliğ edilip edilmediği, kamulaştırma bedelinin kayıtsız ve şartsız olarak malik veya mirasçılar adına bankaya depo edilip edilmediği ve davacılara veya murislerine kamulaştırma bedelinin ödenip ödenmediği, bahse konu kamulaştırma kararlarına karşı, davacıları veya murisleri tarafından bedel arttırım davası açılıp açılmadığı, Kamulaştırma Kanununa uygun olarak yapılmış bir kamulaştırma işlemi olup olmadığı etraflıca araştırılıp tesbit edildikten sonra mahalinde usulüne uygun olarak oluşturulmuş bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak mahkeme gözlemi de tutanağa geçirilmek suretiyle bütün kamulaştırma planı, harita ve krokileri mahaline uygulanmak suretiyle, kamulaştırmanın kapsam ve alanı belirlenip el konulduğu iddia edilen yerin kamulaştırılan yerle aynı yer olup olmadığı krokiye bağlanarak tesbiti ile bilirkişiden alınacak ayrıntılı rapor ve yukarıda açıklanan bilgi ve belgeler ile davaya konu taşınmazın diğer paydaşları tarafından açılan ve mahkemece verilen direnme kararı üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenen, 05.10.2011 tarih, 2011/5-452 ve 2011/590 karar sayılı ilamı ve temyiz incelemesi sırasında davacılar tarafından temyiz dilekçesine eklenen ... 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/111 esas sayılı dosyasının yapılan yargılaması sonucunda mahallinde yapılan keşif sonucu dosya arasına alınan emekli kadastro müdürü ... tarafından hazırlanan fen bilirkişisi raporu ve krokileri de inceleme sırasında dikkate alınarak birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, kayyım huzuru ile yapılan kamulaştırma geçerli kabul edilerek eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.