19. Hukuk Dairesi 2016/10143 E. , 2017/3241 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili hakkında davalının 2012/12085 Esas sayılı icra takip dosyasıyla taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptığını, bu takip dosyasında müvekkiline ait plakalı aracı haczedilerek icra yoluyla satıldığını, satışın hukuka aykırı olduğunu, zira araç rehin sözleşmesinde rehin veren sıfatıyla müvekkilinin yer almayıp dava dış kaşesi ve imzası altında şirket yetkilisi olan müvekkilinin eski boşandığı eşi olan imzasının bulunduğunu, dolayısıyla ne kredi sözleşmesinde ne de araç rehin sözleşmesinde müvekkilinin taraf olarak yer almadığını, buna rağmen müvekkilinin aracının haczedilerek satılmasının haksız olduğunu, aracın rehin bedelinin 91.400,00- TL olmasına rağmen icrada 75.000,00 -TL bedelle satıldığını ileri sürerek, müvekkilinin uğramış olduğu 91.400,00- TL araç bedelinin müvekkilinin elinden aracın alındığı tarih olan 26.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve ayrıca bu haksız haciz nedeniyle uğranılan 20.000,00 -TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini ve haksız takip nedeniyle de %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili banka ile dava dışı arasındaki kredi sözleşmesinin teminatı olmak üzere yine dava dışı olan plakalı araç ile dava konusu olan plakalı araçlar ile ilgili 28/02/2012 tarihli araç rehin sözleşmesi yapıldığını, dolayısıyla davacının aracının sözleşmede yer aldığını, daha sonra da2012/12085 E. sayılı icra takip dosyası ile rehnin paraya çevirmesi yoluyla icra takibi yapıldığını ve aracın 18.11.2012 tarihinde fiilen haczedilerek bilahare satış işlemi yapıldığını, davacının fiili hacizden 10 ay sonra eldeki davayı açtığını savunarak, bunun hakkın kötüye kullanımı olduğunu, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, takibin dayanağını oluşturan "Araç Rehin Sözleşmesi"de, takibe konu 35 R 0259 plakalı araç için "" tarafından rehin verildiği, rehin sözleşmesinin davalı banka ile anılan şirket arasında akdedildiği, oysaki rehin sözleşmesinin yapıldığı tarih itibariyle söz konusu aracın malikinin rehin veren şirket olmayıp, aracın davacı ... () adına kayıtlı olduğu, banka tarafından araç malikinin rehin sözleşmesine muvafakatının alınmadığı, rehin sözleşmesinin tarafı olmayan araç maliki davacının, tarafı olmadığı sözleşmeye dayalı olarak yapılan icra takibi nedeniyle aracının elinden alınarak haczedilerek ve sonrasında icra yoluyla satılarak, satış bedelinin davalı banka tarafından dava dışı şirketin borcuna mahsup edildiği bu nedenle davacının maddi zararının davaya konu aracın takip tarihi itibariyle rayiç değerinin 80.000,00.-TL olarak belirlendiği, davalı bankanın yaptığı işlemlerde haksız olduğu, gerekçesiyle davacı yararına 80.000,00.-TL maddi, takdiren 3.000,00.-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline davacı hakkındaki haksız takibin iptaline, kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 24/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.