17. Hukuk Dairesi 2016/13320 E. , 2019/6183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, sürücü ... "in idaresindeki aracın davacının idaresindeki motosiklete çarpması sonucunda davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalı ... şirketinin sürücü ... idaresindeki aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını düzenlediğini belirterek belirsiz alacak davasında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maluliyet tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ... verilmesini talep ve dava etmiş, 14.04.2016 havale tarihli dilekçesinde, bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25.104,47 TL"ye yükseltmiş, tazminatın tamamına dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının müterafik kusuru olup olmadığının araştırılmasını ve neticede davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 1.000 TL"nin dava tarihinden, 24.104,47 TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 25.104,47 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair ... verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nun 107/1. maddesinde "Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar yada değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir" düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise "karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı taraf, davalıdan talep ettiği maddi tazminatın tam olarak belirlenmesinin bilirkişi raporuyla mümkün olduğunu belirterek, davasını HMK"nun 107/1 maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açmış; maddi tazminatın belirlendiği bilirkişi raporundan sonra, 14.04.2016 havale tarihli dilekçesi ile talebini artırmış ve bu bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı tarafından, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulduğu gibi, faiz açıkça talep edilmiştir. Bu durumda, 14.04.2016 havale tarihli bedel artırım dilekçesinin dava dilekçesinin devamı olduğu gözetilerek tazminatın tamamına dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ... verilmesi gerekirken, dava dilekçesinde talep edilen miktara dava tarihinden, ıslahla artırılan miktara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK."nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK."nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına ... vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (1) nolu bendinin hükümden çıkarılarak, yerine (1) nolu bent olarak "1-Davanın Kabulü ile 25.104,47 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/05/2019 gününde oybirliğiyle ... verildi.