Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayanılarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatılmıştır. Örnek (10) ödeme emri borçluya 22.08.2007"de tebilğ edilmiş; borçlu vekili aynı gün (İİK"nun 168/5.maddesinde öngörülen süre içinde) mahkemeye başvurarak, takip dayanağı senetlerde tanzim yeri bulunmadığını belirterek takibin iptalini istemiştir.
TTK"nun 688/6.maddesinde bonoda tanzim yerinin yazılı olması gerektiği, aynı Kanun"un 689/son maddesinde ise tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun tanzim edenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; takip dayanağı senetlerde tanzim yeri bulunmamaktadır. HGK"nun 02.10.1996 T, 1996/12-590....sayılı kararında da benimsendiği üzere bu durumda dayanak belgeler kambiyo niteliğinde değildir. Borçlunun itirazı incelendiğinde İİK"nun 170/a-son maddesinin uygulanması da mümkün bulunmamaktadır. Dayanak belge kambiyo senedi vasfını taşımadığından İİK"nun 170/a-2.maddesine göre takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.