Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/547
Karar No: 2019/1726
Karar Tarihi: 13.03.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/547 Esas 2019/1726 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak eşit hisse ile adlarına tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece verilen önceki hüküm bozulmuş ve dava kısmen kabul edilmiştir. Ancak yapılan incelemeler yeterli değildir ve eksik araştırma ve incelemeyle hüküm verilemez. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden hüküm kurulması isabetsizdir. Kararda geçen kanun maddeleri: TMK'nın 713/3, 713/4-5.
16. Hukuk Dairesi         2017/547 E.  ,  2019/1726 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacılar ... ve ..., mevki ve yönlerini dava dilekçelerinde bildirdikleri kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak eşit hisse ile adlarına tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 03.04.2014 tarih, 2014/640-3776 Esas, Karar sayılı ilamı ile; “TMK’nın 713/3. maddesi gereğince ilgili kamu tüzel kişisi olarak ... ve ...’nın davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, ayrıca aynı Yasa’nın 713/4-5. maddeleri gereğince zorunlu yasal ilanların yapılması” gereğine değinilerek sair yönleri incelenmeksizin bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 04.12.2012 tarihli bilirkişi raporu ve 05.03.2013 tarihli bilirkişi ek raporunda (A), (B), (C), (D), (E), (F), (K), (L) ve (S) harfleri ile gösterilen sırasıyla 237.80, 460.85, 395.50, 532.19, 436.16, 339.30, 366.93, 2.704.74 ve 724,43 metrekare yüzölçümlü kısımların tarım arazisi vasfı ile, (P) harfi ile gösterilen 322,80 metrekare miktarındaki kısmın bahçe vasfı ile, (M) harfi ile gösterilen 537,23 metrekarelik kısmın bağ vasfı ile, (N) harfi ile gösterilen 16,68 metrekarelik kısmın islim damı vasfı ile, (R) harfi ile gösterilen kırmızı renk ile taralı 1.212,02 metrekarelik alanın 150 metrekarelik kısmının ifrazı ile 1.062,02 metrekarelik kısmın 1/2’şer hisse ile davacılar ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle tescili istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamından önceki karar gerekçesine atıfla bilirkişi raporunda (R) harfi ile gösterilen yerin 150 metrekarelik kısmının dere yatağı olduğu ve özel mülkiyete konu olamayacağı, onun dışındaki dava konusu taşınmaz bölümlerinde davacılar lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacılar adına tesciline karar verilen ve 2. keşif sonrası dosyaya sunulan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü, yapılan ilk keşif sonrası sunulan bilirkişi raporunda dava konusu yer olarak gösterilmediği halde, mahkemece, ilk keşifte dava konusu edilmeyen (B) bölümünün 2. keşifte dava konusu edilmesinin nedeni üzerinde durulmamıştır. Ayrıca ilk keşif sonrası sunulan fen bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz bölümlerinin çay yatağı olması nedeniyle, tescil harici bırakıldıkları belirtilmiş olmasına rağmen, yapılan 2. keşif sonrası düzenlenen fen bilirkişi raporunda orman olmaları nedeniyle tescil harici bırakıldıkları belirtildiği halde, mahkemece bu çelişki üzerinde de durulmamış ve dava konusu taşınmaz bölümlerinin ne sebeple tescil harici bırakıldıkları Kadastro Müdürlüğü’nden sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulmamıştır. Öte yandan çekişmeli taşınmaz bölümleriyle ilgili yöntemince orman araştırması yapılmamış, imar durumları ilçe belediyesinden ve büyükşehir belediyesinden sorulmamış, taşınmaz bölümlerinin evveliyatlarının ne olduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadıkları ve imar-ihyaya muhtaç yerlerden iseler imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı hususlarında mahalli bilirkişi ve tanıkların ayrıntılı beyanları alınmamış, ziraatçı bilirkişi tarafından sunulan ve hükme esas alınan raporda, dava konusu taşınmaz bölümleri ile komşu taşınmazların mukayeseli değerlendirilmesine yer verilmemiş ve ayrıca taşınmazdaki muhdesatlardan hangilerinin çekişmeli taşınmaz bölümlerine isabet ettiği bilirkişi raporlarında gösterilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilemez.
    Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahkemece öncelikle dava konusu taşınmaz bölümlerinin ne sebeple tescil harici bırakıldıkları Kadastro Müdürlüğünden, imar planı içerisinde bulunup bulunmadıkları ve imar planı içerisinde iseler imar planının hangi tarihte onaylandığı ilgili İlçe Belediye Başkanlığı ve Büyükşehir Belediye Başkanlığından sorularak belirlenmeli, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazlar tespit edilerek, bu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa tespite esas dayanak kayıtları getirtilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin, bitişiğinde bulunan davacılara ait parsellerle bir bütün halinde kullanıp kullanılmadıklarını değerlendirmek üzere, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, ardından mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 ziraat mühendisi, 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 1 jeoloji mühendisi ve 1 orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi heyeti eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları da bilirkişi tarafından değerlendirilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunun, imar-ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, (tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli) taşınmazların kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazların öncesinin ne olduğu ve zirai faaliyete konu olup olmadıkları, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı ve tamamlandığı, zilyetliğin kimden kime ne zaman geçtiği ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı, bitişiğindeki davacılara ait taşınmazlarla bütün halinde kullanılıp kullanılmadıkları, bütün olarak kullanılıyorlarsa dava konusu kısma isabet eden muhdesatların neler olduğu hususlarını ve komşu parseller ile dava konusu taşınmaz bölümleri arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığını açıklayan ayrıntılı rapor alınmalı; orman mühendisi bilirkişisinden taşınmaz bölümlerinin orman niteliğinde olup olmadıkları, jeoloji mühendisi bilirkişisinden de dava konusu taşınmaz bölümlerinin aktif dere yatağı olup olmadıkları ve derenin etkisinde kalıp kalmadıkları yönünde rapor alınmalı; dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; dava konusu taşınmaz bölümlerinin dava tarihinden evvel imar planı kapsamına alınmış olmaları halinde imar-ihyanın tamamlandığı tarihten imar planının onaylandığı tarihe kadar, imar planı kapsamında olmamaları halinde ise dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin davacılar lehine aralıksız ve nizasız olarak geçmesi gerektiği göz önünde bulundurmak suretiyle, tarafların iddiaları ve savunmaları çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de davacılar adına tesciline karar verilen (E) bölümü Hasançelebi Köyü çalışma alanında bulunduğu halde hükümde Davulku Köyü çalışma alanında kaldığı belirtilerek infazda tereddüte mahal verecek şekilde hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    13.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi