17. Hukuk Dairesi 2016/15411 E. , 2019/6181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dışı ...’nın yönetimindeki ve davalının trafik sigortacısı olduğu otomobilin dava dışı ...’ın yönetimindeki ve davacının da yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarpması sonucunda davacının yaralandığını ve malul kaldığını, kaza tespit tutanağına göre otomobil sürücüsü ...’nın kusurlu olduğunu, kazadan sonra davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ve 01.10.2014 tarihinde 22.000,00 TL ödendiği ancak gerçek zararın daha fazla olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının kalıcı bedeni zararı karşılığı için şimdilik 1.000,00 TL tazminatının, sigorta şirketi azami poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının başvurusu üzerine sol alt tibia ve fibula kemik kırığına bağlı rahatsızlığı nedeniyle sunulan Sağlık kurulu raporunda belirtilen %8 nispetindeki maluliyetine göre sigortalı araç sürücüsü ...’nın %75 kusurlu olduğu dikkate alınarak davacıya 22.029,71 TL sürekli sakatlık tazminatının ödendiğini, kusur durumunun ve davacının gerçek zararının tespit edilmesi gerektiğini, SGK’dan ödeme alıp almadığının sorulması ve alınan ödeme varsa mahsup edilmesi gerektiğini, davacının yolcu taşımaya uygun olmayan motosiklette hatır için taşındığının dikkate alınmasını ve koruyucu tertibat kullanmadığından müterafik kusurunun tespit edilmesini, olay tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, avans faizi talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kanıtlanamayan davanın reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Kaza tespit tutanağında, kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün 1. Derecede asli oranda kusurlu, davacının da yolcu olarak bulunduğu motosikletin sürücüsü ..."ın 2. Derecede tali oranda kusurlu olduğu belirtilmişken, mahkemece Makine Mühendisi ..."dan alınan 16.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda davacının da yolcu olarak bulunduğu motosikletin sürücüsü ..."ın %85 oranında kusurlu, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %15 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Buna göre; aynı kazayla ilgili kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporu arasında taraflara izafe edilen kusur oranları yönünden çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, İstanbul ATK trafik ihtisas kurulundan tüm dosya kapsamına göre tarafların kusur durumunun tespiti hususunda, önceki raporlar irdelenerek, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.