Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15411
Karar No: 2019/6181
Karar Tarihi: 15.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/15411 Esas 2019/6181 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın kendisine çarpması sonucu yaralandığını ve malul kaldığını belirterek tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı ise, kazanın kusurunu ve gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, yapılan yargılamalar sonucunda davanın reddine karar vermiştir. Ancak kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporu arasındaki kusur oranları yönünden çelişki olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, tüm dosya kapsamına göre ayrıntılı bir rapor alarak tarafların kusur durumunun tespiti hususunda karar verilmesi gerektiği ifade edilerek karar bozulmuştur. Kararda kanun maddesi bulunmamaktadır.
17. Hukuk Dairesi         2016/15411 E.  ,  2019/6181 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, dava dışı ...’nın yönetimindeki ve davalının trafik sigortacısı olduğu otomobilin dava dışı ...’ın yönetimindeki ve davacının da yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarpması sonucunda davacının yaralandığını ve malul kaldığını, kaza tespit tutanağına göre otomobil sürücüsü ...’nın kusurlu olduğunu, kazadan sonra davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ve 01.10.2014 tarihinde 22.000,00 TL ödendiği ancak gerçek zararın daha fazla olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının kalıcı bedeni zararı karşılığı için şimdilik 1.000,00 TL tazminatının, sigorta şirketi azami poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının başvurusu üzerine sol alt tibia ve fibula kemik kırığına bağlı rahatsızlığı nedeniyle sunulan Sağlık kurulu raporunda belirtilen %8 nispetindeki maluliyetine göre sigortalı araç sürücüsü ...’nın %75 kusurlu olduğu dikkate alınarak davacıya 22.029,71 TL sürekli sakatlık tazminatının ödendiğini, kusur durumunun ve davacının gerçek zararının tespit edilmesi gerektiğini, SGK’dan ödeme alıp almadığının sorulması ve alınan ödeme varsa mahsup edilmesi gerektiğini, davacının yolcu taşımaya uygun olmayan motosiklette hatır için taşındığının dikkate alınmasını ve koruyucu tertibat kullanmadığından müterafik kusurunun tespit edilmesini, olay tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, avans faizi talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kanıtlanamayan davanın reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Kaza tespit tutanağında, kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün 1. Derecede asli oranda kusurlu, davacının da yolcu olarak bulunduğu motosikletin sürücüsü ..."ın 2. Derecede tali oranda kusurlu olduğu belirtilmişken, mahkemece Makine Mühendisi ..."dan alınan 16.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda davacının da yolcu olarak bulunduğu motosikletin sürücüsü ..."ın %85 oranında kusurlu, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %15 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
    Buna göre; aynı kazayla ilgili kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporu arasında taraflara izafe edilen kusur oranları yönünden çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, İstanbul ATK trafik ihtisas kurulundan tüm dosya kapsamına göre tarafların kusur durumunun tespiti hususunda, önceki raporlar irdelenerek, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi