10. Hukuk Dairesi 2019/3001 E. , 2020/4400 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul Anadolu 18. İş Mahkemesi
Dava, yaşlılık aylığı tahsisi ve ödenmeyen aylıkların faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı avukatı, müvekkiline, 506 sayılı kanun kapsamında bulunan hizmetleri nedeniyle 29.06.2016 tarihli yaşlılık aylığı tahsis talebine istinaden aylık bağlanması gerekirken, davalı Kurumca 1479 sayılı kanun ve 5510 sayılı kanunun 4/1-b kapsamında bulunan sigortalılık süresinin bu hizmetlerle birleştirmeye zorlanması sonucu tahsis talebini reddettiğini beyanla, müvekkilinin yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti ile tahsis talep tarihi itibariyle birikmiş aylıklarının ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle tahsilini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, davacı hakkında Kurumca yapılan işlemlerin yerinde olduğunu belirterek davacının davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkeme, “Davacı ikinci yaşlılık aylığı başvurusunda bulunmuş ve talebi reddedilmekle dava önşartı yerine getirilmiştir.
Davacının sonraki tahsis başvurusunun 26/10/2016 tarihli olduğu bu tarih itibarıyla 4/1-a statüsündeki hizmetinin sonlandığı aynı tarih itibarıyla 53 yaş 4/1-a ve 4/1-b hizmet süresi toplamı 7726 gün, 4/1-a hizmetinin 5682 gün, hizmet süresinin 34 yıl olduğu, SSK statüsünden aylı bağlanması için gereken 47 yaş, 25 yıl ve 5150 prim ödeme gün sayısı şartlarını taşıdığı,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları gereğince davalı kurum tarafından 2829 sayılı kanunun 8. maddesi uygulanarak davacının 4/1-a aylığının Bağ Kur hizmetleri ile birleştirilmek sureti ile aylık talebinin reddedilmesinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
29/06/2016 tarihli başvurusunun 4/1-a hizmetinin tahsis talep tarihinde devam etmekte olması nedeni ile dikkate alınması mümkün görülmeyip, 26/10/2016 tarihinde 4/1-a hizmetinin sona erdiği ve aynı tarih itibariyle 2. Aylık bağlanma başvurusunun dikkate alınarak Bağ-Kur hizmeti dışlanarak 01/11/2016 tarihinden itibaren 4/1-a yaşlılık aylığı bağlanması ve bağlanan aylığın birikmiş tutarına talep gibi ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası kurulmuştur.” gerekçesi ile, “...Davanın kabulüne,
Davacının 26/10/2016 tarihli aylık bağlanmasına dair başvurusunun 4/1a hizmetinin sona erdiği ve aynı tarih itibari ile, ikinci kez aylık başvurusunun reddine dair işlemin iptaline, Bağkur hizmetinin dışlanması sureti ile 01/10/2016 tarihinden itibaren 4/1-a statüsünde yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine,
Bağlanan aylığın birikmiş tutarına ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiz işletilerek ödenmesi gerektiğinin tespitine,,...” karar vermiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi, “...Bu değerlendirmeler doğrultusunda ilk derece mahkemesince verilen kararın sadece yaşlılık aylığına hak kazanma tarihi yönünden hatalı olduğu, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği görülmekle davalı kurum vekilinin istinaf isteminin oy birliğiyle kabulüne, HMK 353/1-b-2.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davacıya aylık bağlanmamasına ilişkin kurum işleminin iptaline, davacıya tahsis talep tarihi 26/10/2016 tarihini izleyen 01/11/2016 tarihi itibariyle 5510 sayılı yasanın 4/a.maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmasına, hakediş tarihinden itibaren yaşlılık aylıklarının yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile, “...1-Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İstanbul Anadolu 18. İş Mahkemesi"nin 26/10/2017 tarihli, 2016/572 Esas-2017/407 sayılı kararının HMK"nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
Davanın kabulüne,
Davacıya aylık bağlanmamasına ilişkin kurum işleminin iptaline,
Davacıya tahsis talep tarihi 26/10/2016 tarihini izleyen 01/11/2016 tarihi itibariyle 5510 sayılı yasanın 4/a.maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmasına,
Hakediş tarihi 01/11/2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylıklarının yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine,...” karar vermiştir.
V-TEMYİZ NEDENLERİ
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen karar, davalı avukatı tarafından, davacı hakkında yapılan işlemlerin yerinde olduğu gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
Eldeki davada, Mahkemece, davacının 26.10.2016 tahsis talep tarihini izleyen 01.11.2016 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı hak kazandığının tespitine dair karar verilmesi isabetli ise de, aylıkların geç ödenmesi nedeniyle işleyen faizler bakımından, 5510 sayılı Yasa’nın 42. (506 sayılı Yasa"nın 116.) maddesinin “Kurum, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya toptan ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde hesap ve tespit ederek sonuçlarını yazı ile bildirir.” hükmü uyarınca, Kurum"un, yaşlılık aylığı tahsis tarihini takip eden 3 aylık sürenin sonundan itibaren faiz alacağı ile sorumlu tutulacağı nazara alındığında, mahkemece bu durumun dikkate alınmaması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi 20.02.2019 tarihli hükmünün, 1. bendinin 5. cümlesinin tamamen silinmesi ile yerine;
“Yaşlılık aylıklarının, 04.11.2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine,” hükmünün yazılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.