Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/13876
Karar No: 2021/12859
Karar Tarihi: 23.11.2021

Danıştay 6. Daire 2019/13876 Esas 2021/12859 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/13876
Karar No : 2021/12859

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Bakanlığı-...
VEKİLİ : Av. ...

DİĞER DAVALILAR : 1- ...Belediye Başkanlığı-...
VEKİLİ : Av. ...

2- ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı-...
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : 3- ...
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:...K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili , Mamak ilçesi, ...Mahallesi, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın imar planında ''okul alanı'' olarak ayrıldığı halde kamulaştırılmaması nedeniyle uğranıldığı öne sürülen 66.800,00-TL zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 6745 sayılı Kanun ile eklenen geçici madde ile uygulama imar planlarıyla tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazların idarece kamulaştırılması ya da uygulama imar planlarında değişiklik yapılması için öngörülen beş yıllık sürenin, anılan Kanunun maddelerinin yürürlük tarihi olan 07.09.2016 tarihinden itibaren başlayacağının belirtildiği; bu tarihten itibaren beş yıllık süre içerisinde taşınmaz kamulaştırılmaz ya da kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar değişikliği yapılmaz ise uzlaşma ve idari başvuru süreci tamamlandıktan sonra idari yargıda idare aleyhine dava açılabileceği, 07.09.2016 tarih 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6745 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen ek 1. maddenin birinci fıkrasında belirlenen 5 yıllık süre dolmadan, uzlaşma ve idari başvuru süreci tamamlanmadan açılan davada işin esası hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: 6745 sayılı Kanun uyarınca dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair Mahkeme kararının kaldırılması istemini reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararının, Danıştay Altıncı Dairesinin 04/06/2018 tarihli ve E:2018/3232, K:2018/5465 sayılı kararı ile görev yönünden reddi gerektiği gerekçesi ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak bakılan davanın konusunun adli yargıda açılan davada bedelle bağlı kalınarak hükmedilen bedelden artan fazlaya ilişkin saklı tutulan hakkın iadesi olduğu, taşınmazda davacıya ait hisselerin .... Asliye Hukuk Mahkemesinin E:..., K:...sayılı kararı gereği hazine adına tescil edildiği, bakılmakta olan davanın tezyidi bedel davası niteliğini haiz olduğu gözetildiğinde İdare Mahkemesince davanın görev yönünden reddi ile adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf istemlerinin reddine, .... İdare Mahkemesi'nce verilen ...gün ve E:..., K:...sayılı kararın kaldırılmasına davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davalı İdarelerden Milli Eğitim Bakanlığı vekili tarafından, İdari dava dairesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu bakılan davanın asliye hukuk mahkemesindeki davanın devamı niteliğinde idari yargıda açılan kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı dava olduğu, davanın usulüne uygun olarak ıslah edilmediği, bu nedenlerle idari dava dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Ankara ili, Mamak ilçesi, ...Mahallesi, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın imar planında okul alanı olarak ayrıldığı, mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülerek 10.000,00-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle .... Asliye Hukuk Mahkemesinde E:...sayılı davanın açıldığı, anılan dava dosyası kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu dava konusu arsanın bedelinin 76.800,00-TL olarak belirlendiği, mahkemece taleple bağlı kalınarak fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 10.000,00-TL kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsiline ve tapu kaydının iptaline karar verildiği ve bu kararın Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiği, davacı tarafından anılan ilk davada fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğundan, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin E:..., K:...sayılı dava dosyası kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu dava konusu arsanın bedelinin 76.800,00-TL olarak belirlenen bedelden hüküm altına alınan 10.000,00-TL miktarın mahsubu sonucu kalan 66.800,00-TL bedelin tazmini amacıyla açılan davada, Yargıtay .... Hukuk Dairesinin ...tarihli, E:..., K:...sayılı bozma kararına uyularak .... Asliye Hukuk Mahkemesinin ...tarihli, E:..., K:...sayılı kararı ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu'nun ''İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı'' başlıklı 2. maddesinin değişik 1. numaralı bendinde; ''a) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.'' idari dava türleri olarak sayılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14.maddesinin 3.fıkrasının 3.bendinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet, 3 ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; aynı Kanunun 15. maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde ise; adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların görev yönünde reddine karar verileceği belirtilmiştir.
Anayasa'nın 158. maddesi ile, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak karara bağlama konusunda Uyuşmazlık Mahkemesi yetkili kılınmış; aynı şekilde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 1. maddesinde Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkeme olarak tanımlanmış ve aynı Kanunun 28. maddesinde de, ilgili yargı mercileri ile bütün makam, kuruluş ve kişiler Mahkeme kararlarına uymak ve geciktirmeksizin onları uygulamakla ödevli kılınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın imar planında "okul alanı" olarak belirlenmesi ve uzun süre herhangi bir uygulama işlemine alınmaması veya kamulaştırılmamasının hukuka uygunluğunun denetimi ve zarar doğurucu sonuçlarının giderilmesine ilişkin daha önce adli yargı mercii tarafından karara bağlanmış tazminat talebinin saklı tutulan fazlaya ilişkin kısmına yöneliktir.
AHİM İkinci Dairesinin 21.07.2009 tarihli, 39515/03 Başvuru Numaralı kararıyla; olayda, AHİM'e basvuranın mahalle bekçiliği görevini yerine getirirken silahlı soygun yapan saldırganlar tarafından yaralanması üzerine İçişleri Bakanlığına yapılan tazminat talebinin reddi işlemine karşı açılan tam yargı davasında, Mahkemelerince, Devletin sorumluluğunun bulunduğu ve başvuranın tazminat hakkına sahip olduğu, ayrıca, bilirkişi raporunda belirtilen tutarın başvuranın dava açarken talep ettiği tutarın çok üstünde olduğu ve tarafların davada talep ettikleri rakamlarla sınırlı kalınması gerektiği, dolayısıyla ilgili şahsa daha fazla bir miktar verilemeyeceği yönündeki kararının Danıştay tarafından onanarak kesinleşmesi üzerine AİHM'ye başvuruda bulunulduğu, basvurana on beş yıl dört ay süren yargılama sonunda tahsis edilen tazminatın, enflasyon oranı karşısında gecikme faizlerinin yetersiz kalması nedeniyle, büyük ölçüde değer kaybettiğinden başvuranın alacağının tam değerini elde etme imkânı bulamamasının, 1 No'lu Ek Protokolün 1. maddesinin birinci paragrafının ilk cümlesi anlamında mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesi hakkına müdahale olarak değerlendirildiği, idare mahkemelerince, bir zararın telafi edilme talebiyle ilgili davaların geç karara bağlanması durumunda, bu gecikmeden daha az tazminat ödenmesi halinde davacının mağdur olacağı, tazminat tutarının davanın açıldığı tarihteki değeri ile talep edilebileceği tarihteki değeri arasındaki büyük farkın yargılamanın yavaş işlemesinden ve gecikme faizlerinin yetersizliğinden kaynaklandığı durumlarda iç hukukta bu ihtilaflı durumun üstesinden gelebilecek etkili bir itiraz yolunun ve Türk İdare Hukukunda başvurana dava devam ederken ilk başta talep ettiği rakamın yeniden değerlendirilmesini isteme imkânının yokluğunun başvuranı aşırı bir yük altına soktuğu, öte yandan, Hükümetin, başvuranın alacağının tamamını elde etmek için bilirkişilerin belirlediği tutarı öğrendikten sonra ayrıca bir tam yargı davası açma imkânına sahip olduğu yönündeki iddiasının böyle bir davanın uygulamada makul bir başarı şansı olmadığından ve ilgili şahıs tarafından bilirkişilerce belirlenen tutarın ilk öğrenildiği gün itibariyle İdari Yargılama Usulü Kanununun 13. maddesinde öngörülen sürenin geçirilmiş olacağı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1 maddesinin, 13. maddesinin, Ek 1 No’lu Protokolün 1. maddesinin ihlal edildiği belirlenmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin devletin sorumluluğuna ilişkin tazminat davalarında, davacıların yargılamanın yavaş işlemesinden doğan zararlarını ortadan kaldıracak yeterli bir çözüm bulunmadığı yönünde ülkemiz aleyhinde ihlal kararları vermesi nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 16. maddesinin 4. fıkrasına, 30.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 4. maddesi ile idari yargıda açılan tam yargı davalarında talep edilen tazminatın daha yüksek olduğunun dava devam ederken anlaşılması durumunda, davacıya talep edilen miktarı arttırma hakkı verilmemesinin adil yargılama hakkının ihlali olarak kabul edilmesi sebebiyle, nihai karar verilinceye kadar ıslah suretiyle talep edilen tazminat miktarını arttırma hakkı tanınmıştır.
Olayda davacının zararını bilirkişi raporuyla öğrenmesi üzerine daha önce artırılamayan kısmı için açılan davada davacıların dava dilekçesinde gösterdikleri zarar miktarını artırmalarına yönelik taleplerinin, mahkemelerce, istemle bağlı kalma ilkesinin uygulanması sonucu kabul edilmemesi üzerine, dava dilekçesinde gösterilen zarar tutarı kadar tazminata hükmedilmesinden doğan hak kayıplarının giderilmesi amaçlanmaktadır.
Bakılan dava ile aynı nitelikte olan başka bir davayla ilgili Uyuşmazlık Mahkemesinin ...tarihli E:..., K:...sayılı kararında " Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ...tarih ve E...., K....sayılı kararıyla, imar planındaki kısıtlamalardan kaynaklanan ‘hukuki el atmalardan’ kaynaklanan tazminat istemli davaların idari yargının görevinde olduğu hüküm altına alınmıştır. Diğer yandan yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı haklarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı bilinen bir genel hukuk ilkesi olup; asıl davanın açıldığı ancak esasen görevsiz olan mahkemede bakılan ve kanun yolundan geçerek kesinleşen karar, davanın esası bakımından kesin delil teşkil etse dahi, usul hükümlerinin ve bu arada ‘görev’ hususunun delil teşkil etmeyeceği açıktır. Tarafları, konusu aynı olan ve aynı dava sebebine dayanan asıl davanın görevsiz mahkemede açılarak neticelenmiş, yargılama sonunda verilen kararın kesinleşmiş olması; kamulaştırmasız el atma bedelini bilirkişi raporunda gösterilen miktara tamamlamak üzere açılan ek davanın hukuki niteliğini değiştirmeyeceği gibi yargı yoluna da etki etmesi mümkün değildir. Somut olay ve mevzuat hükümleri birlikte irdelendiğinde; temel olarak hukuki el atmadan kaynaklı tazminat talebine dayandırılan davanın idari yargı yerinin görevine girdiği sonucuna varılmıştır." gerekçelerine yer verilmiştir.
Bu çerçevede Uyuşmazlık Mahkemesinin yukarıda özetine yer verilen kararlarında işaret edildiği üzere, uyuşmazlık konusu taşınmazın imar planında kamu alanı olarak ayrılmasına rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle tazminat istemiyle açılan davada idari yargı görevli olup, tarafları, konusu aynı olan ve aynı dava sebebine dayanan asıl davanın görevsiz mahkemede açılarak neticelenmiş, yargılama sonunda verilen kararın kesinleşmiş olması; kamulaştırmasız el atma bedelini bilirkişi raporunda gösterilen miktara tamamlamak üzere açılan ek davanın hukuki niteliğini değiştirmeyeceği gibi yargı yoluna da etki etmesi mümkün değildir. Bu nedenle dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girdiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu itibarla, davanın görev yönünden reddine ilişkin temyize konu İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, kamulaştırmasız el atma bedelini bilirkişi raporunda gösterilen miktara tamamlamak üzere açılan ek davada, davacının tazminat istemi değerlendirilirken Asliye Hukuk Mahkemesinde verilen tazminat kararının da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığının temyiz isteminin kabulüne,
2 Davanın görev yönünden reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 23/11/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi