8. Hukuk Dairesi 2017/15466 E. , 2017/17121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davaya konu 21 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 4 nolu yapının vekil edeni tarafından yapıldığını, davalılardan ... ve ... tarafından vekil edeni aleyhine ecrimisil davası açıldığını açıklayarak, davaya konu 4 nolu yapının vekil edenine ait olduğunun tespiti ile taşınmazın tapu sicilinin beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ..., 4.12.2012 tarihli dilekçesi ile davayı kabul etmiş, davalılardan ... ve ... vekili ise davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın, Daire"nin 7.12.2016 tarih ve 2014/25674 E., 2016/16621 ...., sayılı kararı ile; “Davacı vekilince, bir kısım davalılar tarafından davacı aleyhine ecrimisil davası açıldığı iddiası ile eldeki dava açılmış olup, davaya konu taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası, kentsel dönüşüm uygulaması ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığından davacının tespit davası açmasında güncel hukuki yararının bulunduğundan söz edilemez. Davacı temyize konu tespit davasında ileri sürdüğü hususları eda davasında bildirebilir. Mahkemece hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine (HMK 115) karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenerek kabul kararı verilmesi isabetsiz olmuş” gerekçeleri ile BOZULMASINA karar verilmesi üzerine, yeniden yapılan yargılama neticesinde, Mahkemece, “Davaya konu taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası, kentsel dönüşüm uygulaması ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı görülmüş olmakla davacının davasının hukuki karar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir.
Öğretide ve Yargıtay"ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
Her ne kadar, Mahkeme tarafından, Daire"nin bozma ilamı doğrultusunda, davaya konu taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı vekili tarafından, karar düzeltme dilekçesi ekinde, ... 7. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2016/437 Esas sayılı dosyasına ilişkin tensip zaptı dosyaya ibraz edilerek, davaya konu taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı bildirildiğinden, söz konusu dosyanın celbedilerek incelenmesi ve açılan davanın, eldeki davaya konu taşınmaz hakkında açılan ortaklığın giderilmesi davası olması durumunda, 6100 sayılı H.M...."nun 114. maddesi uyarınca, dava şartlarından olan hukuki yarar şartının, H.M...."nun 115. maddesine uyarınca, dava sırasında tamamlanmış olduğu düşünülerek, işin esasının incelenmesi ve toplanmış ve toplanacak delillere göre bir hüküm tesis edilmesi gerekir iken, bu hususlar göz ardı edilerek davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,
19.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.