17. Hukuk Dairesi 2016/9668 E. , 2019/6177 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, ... plakalı aracın tek taraflı gerçekleştirdiği kazada, araç içerisine yolcu olduğunu ve yaralandığını, vücudunda kırıklar oluştuğunu ve malul kaldığını, araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu belirterek sakatlık ve işgöremezlik süresi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL"nin kazanın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 20.01.2016 tarihli dilekçesinde, bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 171.231,20 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının kusur durumunun ATK Trafik İhtisas Dairesinden, maluliyetinin ise ATK 3. İhtisas Kurulundan alınacak raporla tespit edilmesini, geçici işgöremezliğin teminat dışı olduğunu, müterafik kusur ve hatır indiriminin hesaplama yapılırken dikkate alınmasını, kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 137.064,96 TL"nin 16/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine
, dair karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; yargılama aşamasında mahkemece Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan aldırılan ve hükme esas alınan raporda, davacının yaralanmaya bağlı olarak "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği (SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğü)"ne göre %35,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği bildirilmiştir. 12.03.2009 olan kaza tarihi itibari ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlükte olup, bilirkişi tarafından ilgili yönetmeliğin mi, yoksa tüzüğün mü rapora esas alındığı açık olmadığından raporun denetime elverişli olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece ATK 3. İhtisas Kurulundan, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre davacının maluliyetini bildirir denetime elverişli rapor alınması için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.