19. Hukuk Dairesi 2016/9190 E. , 2017/3233 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı borçlunun dava dışı müvekkili banka ile yapmış olduğu 28/12/2004 tarihli genel kredi sözleşmesine 45.000,00 TL için 16/02/2007 tarihinde müştereken ve müteselsilen kefil olduğunu, borçlunun kullandığı krediyi ödememesi üzerine asıl kredi borçlusu ve kefillerin hesaplarının bankaca 01/05/2007 tarihinde kat ediliğini, bu konuda asıl kredi borçlusuna ve davalıya ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin 07/04/2009 tarihinde tebliğ edildiğini, Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ipotekli taşınmazın borcu karşılayamaması üzerine davalı aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, bu nedenlerle davalı borçlunun 2010/585 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, % 100"den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça talep edilen işlemiş faiz miktarı, asıl alacak kalemi ve buna göre hesap edilen BSMV ve masraf kalemlerinin yasaya aykırı olduğunu, belirterek davanın reddine, davacı tarafın %40"dan aşağı olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı kefil Hanife Söylemez"in 13.04.2009 temerrüt tarihinden başlamak üzere takip tarihi itibariyle sorumluluğunun: 34.700,00 asıl alacak 6.752,72 işlemiş %22,10 faizi 337,64 gider vergisi 109,28 ihtar masrafı olmak üzere toplam 41.899,64 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmişir.
Dava, Genel Kredi Sözleşmesi"nden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı Genel Kredi Sözleşmesi"nde müteselsil kefil olup kefalet limiti sınırları içerisinde asıl borç ve temerrüt faizinden, kendisinin temerrüdü halinde ise temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizinden sorumludur. Somut olayda davacı banka tarafından hesap kat edilerek dava dışı asıl borçluya hesap kat ihtarnamesi 09.03.2007 .tarihinde tebliğ edilmiştir ve asıl borçlu bu tebliğ ile önel süresi sonunda temerrüde düşmüştür. Davalı kefile ise hesap kat ihtarnamesi 07.04.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup önel süresi sonunda temerrüde düşmüştür. Bu durumda davalı kendi temerrüt tarihine kadar kefalet limiti sınırları içinde kalmak koşuluyla asıl alacak ve asıl borçlunun temerrüdünden sorumludur. Mahkemece belirtildiği şekilde bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya içeriğine uygun düşmeyen yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.