23. Hukuk Dairesi 2016/1960 E. , 2018/2004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince sözleşme konusu arsanın davalıya devredildiğini, üç adet arsada inşaata başlamadığını, sözleşmede, bu durumda, kalan arsanın müvekilleri arsa sahiplerine geri verileceğinin kararlaştırıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamından, davalı yüklenicinin bir blok dışında inşaata başlamadığı, sözleşme gereğince inşaat yapılmayan arsaların davacılara geri verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile sözleşmenin kısmen feshi ve dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Dosya kapsamında bulunan belgelerden, taraflar arasındaki sözleşmenin konusu olan 287 Ada 92 Parsel numaralı taşınmazın, 287 Ada 91,93, 94, 95 ve 96 parsellerle tevhid olduğu; oluşan taşınmazın 97 parsel numarasını aldığı, 97 parselin ise ifraz işlemleri ile sonuçta 287 Ada 106, 107, 108; 574 Ada 99 ve 100 parsel numaralı taşınmazlar olarak ayrıldığı anlaşılmaktadır. Davada, 287 Ada 107 ve 108 ile 574 Ada 99 Parsel numaralı taşınmazların tescili istenmiş, mahkemece, anılan bu taşınmazların tamamının tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Ancak, davalı kooperatif, tevhid edilen taşınmazlardan, 91 parseli dava dışı Yusuf Kocabay’dan, diğer 93, 94, 95 ve 96 numaralı parselleri de belediyeden satın aldığını ve buna göre davacılara verilmesi gereken hissenin belirlenmesini talep etmiştir. Gerçekten de, dosya kapsamındaki Bünyan Kadastro Mahkemesi’nin 1993/ 7 Esas sayılı dosyasına ait karardan, 91 parselin Yusuf adına tescil edildiği, yine diğer taşınmazların belediyece kooperatife satışına dair kararlar alındığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, mahkemece, anılan taşınmazlara ait tapu kayıtları ve
kooperatifçe satın alınmasına dair delillerin dosyaya ibrazı sağlanarak, davalı tarafından bu taşınmazların satın alındığının kanıtlanması halinde, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle, özellikle davacıların tevhidden önceki hisseleri nazara alınarak ve yine ifrazla oluşan 106 numaralı parsele ait tapu kaydı da dosyaya getirtilerek, varsa bu taşınmazda davacılara ait hisse de gözden kaçırılmadan, dava konusu taşınmazlarda, davacılara ve davalıya bırakılması gereken hisse miktarlarının tespiti ile sonucuna göre tescil talebi hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, davalının satın aldığı kısım için tazminat hakkının saklı tutulduğunun belirtilerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Bununla birlikte, önceki bozma ilamında da belirtildiği gibi, davacı ...’in mirasçılarının gerekçeli karar başlığında yazılmaması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.