8. Hukuk Dairesi 2016/17172 E. , 2017/17118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Aidiyetinin Tespit
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacı ..."in davasının kabulüne, davalı ... yönünden açılan davanın reddine, Nazmiye Arslanfelah"ın davasının kabulüne, ... yönünden açılan davanın reddine, 124 parsel ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, asıl ve birleşen davada, ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen 98, 99 ve 124 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki yapıların ve ağaçların vekil edenleri tarafından yapıldığını / yetiştirildiğini açıklayarak, muhdesatın vekil edenlerine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ..., davanın açılmasına sebebiyet vermediğini beyanla davanın reddini savunmuş, diğer davalılar ise davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; “Tüm dosya kapsamına göre, davacıların mülkiyetin tespitine ilişkin talepleri haklı görülerek, neticede her iki davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalılardan ..."ın muhtesatlar yönünden herhangi bir itirazı bulunmadığından dolayı bu davalı yönünden dava açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığından davalı ... yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş” gerekçeleri ile “Davacıların davasının kabulüne, ... yönünden açılan davanın ise reddine” dair verilen kararın, Dairenin 24.10.2014 tarih ve 2013/21343 E., 2014/19142 ...., sayılı kararı ile; “Davanın, davalılardan ... yönünden de kabulüne karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama neticesinde, Mahkemece, “Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2007/786 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi dava dosyası incelendiğinde; davalı ..."ın davacılar ile arasında muhtesatlara ilişkin bir uyuşmazlığın olmadığı, bu nedenle davalı ... yönünden dava açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığı” gerekçesi ile, “Davacıların davasının kabulüne, davalı ... yönünden açılan davanın reddine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, Muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir.
Bilindiği üzere, muhdesatın tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan paydaşlara karşı açılır.
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasına ilişkin ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2007/788 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden, davalı ..."ın, aşamalarda ve muhdesat aidiyetinin tespiti davasında bozma öncesi ilk hüküm tesis edilinceye kadar, muhdesat iddiasının açıkça kabulüne ilişkin bir beyanı bulunmadığı gibi; eldeki dosyada da davanın reddi savunulmuştur.
Hal böyle olunca, davalı ... hakkında da kabul kararı verilmesi gerekirken, bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabülü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 19.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.